![]() |
Tweet |
“Her Yangın, Sadece Ağaçları Değil, Toplumun Güvenini de Yakıyor”
Durmaz, her yıl benzer felaketlerle karşı karşıya kalmanın artık sıradan bir durum gibi karşılanmaması gerektiğini belirterek, bu yangınlara dair oluşan kamu kuşkularının görmezden gelinemeyecek kadar büyüdüğünü ifade etti:
“Ormanlarımız yanıyor, ardından kamuoyu haklı olarak şu soruyu soruyor: Bu yangın gerçekten doğal mı, yoksa ardında başka hesaplar mı var? Bu şüpheyi doğuran, yalnızca yangının kendisi değil; yangın sonrası yaşananlar ve yapılan imar hamleleridir.”
“Yangınla Gelen Rant Şüphesine Karşı Anayasal Güvence Şarttır”
Yüksek arsa ve arazi değerine sahip illerde yangınların sıklaşmasının tesadüf olamayacağını belirten Durmaz, bu konuda tüm kurumların sorumluluk üstlenmesi gerektiğini ifade etti:
“Tapu kayıtlarına göre arsa değerlerinin en yüksek olduğu iller ile yangınların en sık yaşandığı bölgeler neredeyse aynıdır. Bu benzerliğin tesadüf olmadığını düşünen yalnızca biz değiliz. Milletimiz, doğasına yapılan ihaneti görüyor. Bu nedenle, yanan hiçbir alanın konut, otel ya da ticari projeye dönüşmeyeceği anayasal hüküm altına alınmalıdır.”
“Biz Rantsız, Adil ve Yaşanabilir Bir Türkiye İstiyoruz”
Saadet Partisi’nin temel önceliğinin yalnızca güvenlik değil, aynı zamanda kamusal dürüstlük, çevre adaleti ve nesiller arası sorumluluk olduğunu vurgulayan Durmaz:
“Biz rüşvetsiz, şaibesiz, yangınsız ve rantsız bir Türkiye istiyoruz. Her ağacı, her fidanı bir vatan parçası olarak görüyoruz. Çünkü orman sadece ağaç değil; suyun, toprağın, havanın ve insanın da yaşam kaynağıdır.”
“Orman İşçisi Tişörtle Yangına Gönderilmemelidir”
Durmaz, yangınla mücadele eden personelin eksik teçhizatla görevlendirilmesini ise “yönetim ciddiyetiyle bağdaşmayan bir ayıp” olarak nitelendirdi:
“Görevlinin elinde hortum var ama üstünde koruyucu kıyafet yok. Bu görüntüler, devletin kendi personeline sağladığı desteği sorgulatır. Gerçek itibar, nutukta değil, tedbirde aranmalıdır.”
“Yeşili Savunmak, Geleceği Savunmaktır”
Abdulkadir Durmaz, son olarak Saadet Partisi tarafından başlatılan fidan dikim kampanyasına değinerek, toplumsal dayanışma çağrısı yaptı:
“Ormanlarımızı korumak yalnızca bugünün değil, yarının da hakkını savunmaktır. Fidan dikmek, bu vatanın geleceğine mühür vurmaktır. Her bir vatandaşımızı bu anlamlı adımın parçası olmaya davet ediyoruz.”