|
Tweet |
Sürecin yalnızca güvenlik başlığıyla ele alınamayacağını vurgulayan Erenkara, meselenin doğrudan Türkiye’nin üniter yapısı, milli egemenliği ve toplumsal bütünlüğüyle ilgili olduğunu belirtti. “Silahların susması elbette önemlidir; fakat asıl mesele, bu sessizliğin hangi bedeller karşılığında sağlanmak istendiğidir. Devletin vakarının ve milletin onurunun gölgelendiği hiçbir süreç meşru değildir” ifadelerini kullandı.
“Topluma Sunulan İmaj İle Gerçekler Örtüşmüyor”
PKK’nın geçmişten bugüne temel hedeflerinden vazgeçmediğine dikkat çeken Erenkara, söz konusu sürecin bir algı yönetimiyle topluma kabul ettirilmeye çalışıldığını söyledi. “Bugün ‘fesih’ ve ‘silah bırakma’ başlıklarıyla sunulan bu tablo, örgütün yıllardır dillendirdiği siyasi ve etnik taleplerden geri adım attığını göstermemektedir. Aksine, bu talepler farklı yöntemlerle gündemde tutulmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Erenkara, Türkiye’nin yakın geçmişinde benzer süreçlerin ağır toplumsal ve güvenlik maliyetleri doğurduğunu hatırlatarak, karar vericilerin bu gerçekliği göz ardı etmemesi gerektiğini vurguladı. “Bugün atılan her yanlış adımın bedelini siyasi aktörler değil, milletin tamamı ödemektedir. Bu nedenle ihtiyatlı, şeffaf ve milli hassasiyetleri esas alan bir yaklaşım şarttır” dedi.
“Cumhuriyet’in Temel Değerleri Pazarlık Konusu Olamaz”
Açıklamasının sonunda İYİ Parti’nin duruşunu net bir şekilde ortaya koyan Erenkara, şunları kaydetti:
“Bizim çizgimiz, Cumhuriyet’in kurucu iradesine, üniter devlet yapısına ve ortak vatandaşlık bilincine dayanmaktadır. Devletin bütünlüğünü ve milletin birliğini zedeleyen hiçbir süreci kabul etmemiz mümkün değildir. İYİ Parti olarak, bu hassasiyetleri savunmaya Diyarbakır’dan da kararlılıkla devam edeceğiz.”