![]() |
Tweet |
Erenkara, “Bu devletin demokratik iradesi Kandil’in ya da İmralı’nın değil, milletin vicdanıdır. Türkiye Cumhuriyeti, milletin iradesiyle yönetilir; teröristlerin dayatmalarıyla değil” dedi.
“Terörün Siyasi Meşruiyeti Olamaz”
Abdullah Erenkara, son günlerde kamuoyuna yansıyan "görüşme" çağrılarının Türkiye'nin anayasal düzeni açısından asla kabul edilemeyeceğini belirtti. Terörist başına siyasal rol biçme arayışlarının, milletin ortak vicdanında derin bir çatlak oluşturduğunu vurguladı. “Demokrasi; silahı değil sözü, bölücülüğü değil birliği esas alır. Hukukun ve milli birliğin dışında kalan hiçbir yapı meşruiyet iddiasında bulunamaz” ifadelerini kullandı.
Erenkara, çözüm arayışının adresinin ne İmralı Cezaevi ne de terör örgütlerinin uzantıları olamayacağını açıkça belirtti. “Devletin asli görevi, milletinin huzurunu temin etmektir. Bu sorumluluk, terörle değil milletle kurulacak diyalogla yerine getirilir. Terörist başını muhatap almak; sadece devlet aklını yaralamaz, aynı zamanda ortak yaşam umudumuzu da zehirler” şeklinde konuştu.
“Anayasa Tartışmaları Kirli Pazarlıkların Gölgesine Bırakılamaz”
AK Parti ile DEM Parti arasında son dönemde artan temaslara dikkat çeken Erenkara, anayasa değişikliği gibi temel bir konuda halktan gizli yürütülen pazarlıkların Türkiye'nin geleceği açısından büyük risk taşıdığını vurguladı. “Kurucu metinler, kapalı kapılar ardında değil, milletin gözü önünde yazılır. Bugün anayasa adı altında yürütülen süreç, terörle mücadele hassasiyetini aşındırmakta ve devleti zafiyete uğratma riski taşımaktadır” dedi.
Açıklamasının sonunda Diyarbakır halkına da seslenen Abdullah Erenkara, şehrin geçmişin yüküyle değil, geleceğin umuduyla anılması gerektiğini belirtti. “Bu topraklar hem adaleti hem huzuru bilir. Ancak barış, terörle değil; hukukun üstünlüğüyle mümkündür. İYİ Parti olarak Diyarbakır’da da Türkiye’nin her köşesinde de bu ilkeyle siyaset yapıyoruz. Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu’nun duruşu, bizim müşterek kararlılığımızdır” dedi.