![]() |
Tweet |
“Son günlerde kamuoyunda dillendirilen ‘terörsüz Türkiye’ söylemi, geçmişte benzeri yaşanmış acı tecrübeleri hatırlatmaktadır. 1999’dan bu yana çözüm yetkisini elinde bulunduranlar, neden bu kadar zaman bekledi? Ne değişti? Bu milletin önüne konulan bu yeni yol haritası, hangi dayanakla oluşturuldu? Soruyoruz: Sizi bu adıma kim ve hangi gerekçeyle yönlendirdi?”
“EKONOMİK SIKINTILAR, MİLLİ MÜCADELE İLKELERİNE GÖLGE DÜŞÜRMEMELİDİR”
Korkmaz, içinde bulunulan ekonomik koşulların, güvenlik politikalarını yönlendirmek adına gerekçe gösterilmesini doğru bulmadıklarını belirtti:
“Milletimizin yaşadığı ekonomik daralma ortadadır; ancak bu gerçek, devletin terörle mücadelesinde geri adım atılmasına kılıf olamaz. Şeffaf olmayan kaynaklar, dış baskılar ya da günübirlik siyasi ihtiyaçlarla şekillenen süreçler, ne Erzincan halkı ne de milletimiz nezdinde kabul görecektir.”
“ERZİNCAN HALKI, AÇIK VE NET BİR TUTUM BEKLEMEKTEDİR”
Korkmaz, Erzincan’ın terörle mücadele konusunda her zaman hassasiyet gösteren bir şehir olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
“Bu topraklarda verilen mücadele, sadece geçmişe değil, geleceğe duyulan sorumluluğun da ifadesidir. Erzincan halkı, milletin onuru ve devletin bütünlüğü konusunda son derece nettir. Bu nedenle yapılacak her açıklamanın ve atılacak her adımın açık, gerekçeli ve milletin bilgisi dahilinde olması gerekmektedir.”
“REFERANDUM, TOPLUMSAL RIZANIN ZEMİNİDİR”
Basın açıklamasının sonunda hükümete çağrıda bulunan Ahmet Korkmaz, sürecin demokratik meşruiyet kazanmasının tek yolunun millete danışmak olduğunu ifade etti:
“Anahtar Parti olarak açık bir çağrımız vardır: Bu kadar köklü ve riskli bir adım, milletin onayı olmadan atılamaz. Referandum, hem toplumsal rızanın hem de demokratik meşruiyetin ifadesidir. Bedelini millet ödemişse, kararı da millet vermelidir.”