|
Tweet |
“Siyasi İrade Şeffaflıkla Sınanır”
Sağlam, özellikle çözüm süreci olarak bilinen dönemde devletin güvenlik politikalarının şeffaflıktan uzak şekilde yürütüldüğünü hatırlatarak, benzer hataların tekrar edilmemesi gerektiğini vurguladı:
“Terörle mücadelenin merkezine güvenlik kadar şeffaflığı da koymak gerekir. Geçmişte, halkın bilgisi dışında yürütülen pazarlıklar, toplumda derin bir kırılma yaratmıştır. Bu nedenle bugün sormamız gereken temel soru şudur: Süreçleri gerçekten millet adına mı yürütüyoruz, yoksa günü kurtarmak adına mı?”
“Uyuşturucu, Terör ve Sessizlik: Kayıp Bir Neslin Ayak Sesleri”
Ahmet Sağlam, gençlerin terör örgütlerinin hedefi haline geldiği günümüzde uyuşturucu kullanımının da artış gösterdiğine dikkat çekti. Bu iki tehdidin birbiriyle ilişkili olduğunu belirterek şunları söyledi:
“PKK başta olmak üzere birçok terör örgütü, uyuşturucu ticaretini bir finans kaynağı olarak kullanmakta; gençlerimizi hem tüketici hem de dağıtıcı olarak hedef almaktadır. Bu tablo sadece bir güvenlik problemi değil, aynı zamanda bir nesil krizidir. Aileler çocuklarını ya mezarda ya cezaevinde bulma korkusuyla yaşamaktadır.”
“İnfaz Yasası Toplumsal Vicdanla Uyumluluk Taşımalıdır”
Yeni infaz düzenlemelerine ilişkin tartışmalara da değinen Sağlam, bu tür kritik adımların yalnızca cezaevi kapasitesi ya da geçici insani hassasiyetlerle değil, toplumsal vicdanla uyumlu biçimde ele alınması gerektiğini ifade etti:
“Af düzenlemeleri, sadece fiziksel şartların değil, toplumun adalet duygusunun da dikkate alındığı kapsamlı çalışmalar olmalıdır. Suçun niteliği göz ardı edilmeden, kamu güvenliğini zedeleyecek uygulamalardan uzak durulmalıdır. Rehabilitasyon anlayışı ön planda olmalı; ancak bu anlayış sorumsuz serbest bırakmalarla sulandırılmamalıdır.”
“Yeni Anayasa Gerçek İrade İle Mümkün Olur”
Anayasa değişikliği sürecine dair değerlendirmesinde Ahmet Sağlam, kişiye özel anayasa tartışmalarının milletin gözünde meşruiyet sorunları doğurduğunu vurguladı:
“Yeni bir anayasa yapılacaksa bu, sadece teknik bir metin değil, milletin ortak vicdanını yansıtacak bir çerçeve olmalıdır. Kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve özgürlükler bu çerçevenin temel taşları olmalıdır. Aksi takdirde anayasa değil, sadece bir iktidar planı yapılmış olur.”
Açıklamasını tamamlayan Anahtar Parti Balıkesir İl Başkanı Ahmet Sağlam, partilerinin yaklaşımını şu ifadelerle özetledi:
“Biz, karanlıkta yürütülen süreçlerin değil, açık ve hesap verebilir yönetim anlayışının temsilcisiyiz. Devletin geçmişten ders alması, gelecek için güven inşa etmesinin ilk şartıdır. Anahtar Parti olarak bu ilkeden taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz.”
