![]() |
Tweet |
“KASITLI OLARAK ÇÖLLEŞTİRİLİYORUZ”
Türkiye’nin yapay kuraklık ve çölleşme sürecine sokulduğunu belirten Önder, “Allah durup dururken ekosistemi yok etmez. Bu yaşadıklarımız planlıdır. Ormanları yakıyorlar, suyla bağlantısını kesiyorlar, hayvanları yok ediyorlar. Böylece Türkiye’yi kasıtlı olarak çölleştiriyorlar. Dünya Bankası kredileri ve Paris İklim Anlaşması bu oyunun parçasıdır” ifadelerini kullandı.
“İKLİM KANUNU HALKIN DEĞİL, KÜRESEL GÜÇLERİN YASASI”
Önder, iklim kanununun Türkiye’de hazırlanmadığını ve hiçbir bilimsel temeli olmadığını vurguladı:
“Ne bir bilim adamı, ne bir bilim kurulu, ne bir uzman ekip bu kanunun hazırlanışında yok. Komitede sahte bir bilim kurulu bile kurulmadı. Çünkü detayına giren kimse yok, giremiyor. Ne iktidar ne muhalefet açıklayabiliyor. İklim kanunu Türkiye’de değil, küresel merkezlerde hazırlanmış bir dayatmadır.”
“KANUN ÇIKTI, FELAKETLER HIZLANDI”
Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte felaketlerin hız kazandığını belirten Önder, “İklim kanunundan sonra 7 bin orman yandı, 200 bine yakın hayvan öldü, gıda kıtlığı başladı, maden sahalarına izinler verildi, yeşil enerji ihaleleri açıldı. Hani bu kanun doğayı, suyu, hayvanları koruyacaktı? Bu tablo gösteriyor ki iklim kanunu bir kılıftır, halkı kandırma aracıdır” dedi.
“SIRA İNSANLARA GELECEK”
İklim kanununda yer alan sera gazı ve metan düzenlemelerine dikkat çeken Önder, bunun doğrudan insanı hedef aldığını söyledi:
“Metan gazı ne demek? Hayvan ve insan kaynaklı emisyonlar demek. Önce hayvanları yok ediyorlar, sonra sıra insana gelecek. Sera gazı ne demek? Topraktan çıkan her ürün demek. Yani tarımı da bitiriyorlar. İklim kanunu, Türkiye’nin geleceğini ipotek altına alan en büyük tehditlerden biridir.”