|
Tweet |
Altun, İstanbul’da on binlerce vatandaşın katılımıyla gerçekleştirilen Özgür Gazze Mitingi’nin TRT tarafından görmezden gelinmesini de eleştirerek, “TRT’nin Şili’deki protestoyu yayınlayıp, İstanbul’daki mitingi yok sayması; milletimizin vicdanını yaralamıştır. Bu tavır, kamu yayıncılığı anlayışıyla bağdaşmaz. TRT, halkın sesi olmak yerine siyasi tercihlerle hareket edemez” ifadelerini kullandı.
“D-8 Yeniden Aktif Hale Getirilmeli, D-60 İçin Harekete Geçilmeli”
D-8’in 28. kuruluş yıldönümünü hatırlatan Altun, “Emperyalist projelere karşı adil ve bağımsız bir küresel alternatif olarak kurulmuş olan D-8, bugün her zamankinden daha büyük bir misyona sahiptir. Bugün geldiğimiz noktada, D-8’e sahip çıkmak sadece siyasi değil, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluktur. Bununla birlikte, yeni bir uluslararası dayanışma platformu olarak D-60 hedefi de artık somutlaştırılmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
“İsrail, Tek Başına Bu Savaşı Sürdüremez”
Altun, İran-İsrail gerilimiyle ilgili şu tespiti yaptı:
“İsrail yönetimi, direniş karşısında tarihinde hiç olmadığı kadar zor bir dönemden geçiyor. İran’ın ortaya koyduğu kararlı duruş, emperyalist hesapları boşa çıkarmıştır. Unutulmamalı ki bu mücadele, sadece askeri bir gerilim değildir. Bu, Siyonizm ile bölge halklarının iradesi arasında süren uzun soluklu bir hesaplaşmadır.”
“Yerli Yazılım Bir Tercih Değil, Zorunluluktur”
TRT'nin İsrailli bir yazılım firmasıyla olan ilişkisini eleştiren Altun, “Bu tercih, sadece teknolojik bir karar değil, aynı zamanda güvenlik ve bağımsızlık sorunudur. Devletin en hassas verilerinin bir başka ülkenin kontrolüne açık hale gelmesi kabul edilemez. Yerli ve milli yazılım kullanımı, artık bir seçenek değil, mutlak bir zorunluluktur” dedi.
Altun, eğitim öğretim yılının sona ermesine ilişkin yaptığı değerlendirmede ise şu ifadeleri kullandı:
“Okullarda temizlik eksikliği, güvenlik sorunları ve öğretmen atamalarındaki adaletsizlikler ülkemizin en temel meseleleri arasında yer alıyor. Milyonlarca öğrenci karne alırken, eğitim yöneticilerinin de hesap vermesi gereken bir dönemdeyiz.”
“Sosyal Adaletin Sağlanması Bir Lütuf Değil, Devletin Görevidir”
Altun, memur ve emeklilerin zam taleplerinin her yıl gündeme geldiğini ancak adil çözümlerin üretilmediğini belirterek, “Yıllardır TÜİK üzerinden yürütülen manipülasyonlarla çalışanlarımızın hakkı gasp ediliyor. Bu artık sadece ekonomik değil, aynı zamanda ahlaki bir meseledir. Devletin asli görevi, sosyal adaleti tesis etmektir” dedi.
Altun açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Siyonist politikalara, emperyalist projelere, içerdeki teslimiyetçi anlayışlara karşı Kayseri’den gür bir ses yükseltiyoruz: Susmayacağız! Sözümüz nettir. Faize, israfa, işgale, yoksulluğa ve adaletsizliğe karşı mücadelemiz devam edecek. Bu milletin alın terini, iradesini ve geleceğini savunmaya devam edeceğiz.”
