|
Tweet |
“Dünyada teknolojik ilerlemenin anahtarı olan nadir toprak elementleri, enerji dönüşümünden savunma sanayine kadar her alanda kritik bir rol üstlenmektedir. Türkiye, bu alanda güçlü potansiyele sahiptir. Ancak bu potansiyelin ekonomik değere dönüşmesi için şeffaf, milli ve katma değeri yüksek bir üretim stratejisine ihtiyaç vardır.”
TÜRKİYE’NİN JEOLOJİK GÜCÜ STRATEJİK AVANTAJ SAĞLIYOR
İl Başkanı Elvan Öztürk, Eskişehir-Beylikova, Malatya-Kuluncak ve Bolkar Dağları’nda tespit edilen NTE rezervlerinin Türkiye’yi dünyanın sayılı üretici ülkeleri arasına sokabileceğini belirtti.
“Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre Eskişehir Kızılcaören (Beylikova)’da 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervi tespit edilmiştir. Bu yalnızca bir maden değil, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek stratejik bir varlıktır. Bugün hegemon güçlerin yeni rekabet alanı nadir toprak elementleridir. Bu alanda geç kalmak, yarının sanayi devriminden dışlanmak anlamına gelir.”
STRATEJİK MUTABAKATTA ŞEFFAFLIK VURGUSU
Öztürk, Cumhurbaşkanı’nın ABD ziyareti sırasında imzalanan “Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı” hakkında da konuşarak, bu anlaşmanın detaylarının kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini ifade etti.
“Anahtar Parti olarak ülkemizin milli servetini ilgilendiren her türlü anlaşmada şeffaflık ve hesap verebilirlik talep ediyoruz. Bu mutabakat zaptında Eskişehir Beylikova veya diğer rezerv alanlarının yer alıp almadığını hükümete soruyoruz. Türkiye’nin kaynakları gizli müzakerelerin konusu olamaz.”
KATMA DEĞERLİ ÜRETİM STRATEJİSİ VE UMBİS ÇAĞRISI
İl Başkanı Elvan Öztürk, nadir toprak elementlerinin ham madde olarak ihraç edilmemesi gerektiğini belirtti:
“Bu değerli elementler cevher halinde ihraç edilmemeli, ülkemizde işlenerek ileri teknoloji ürünlerine dönüştürülmelidir. Anahtar Parti olarak Ulusal Madencilik Bilgi Sistemi (UMBİS)’nin kurumsallaşmasını öneriyor, madencilikte katma değer zincirinin güçlendirilmesini savunuyoruz.”
DEVLET DESTEKLİ YENİDEN KALKINMA
Basın açıklamasını “devlet destekli yeniden kalkınma” vurgusuyla tamamlayan Öztürk,
“İlk hedefimiz ileri teknoloji olmalıdır. Türkiye, sahip olduğu maden varlıklarını akılcı ve milli bir stratejiyle değerlendirmeli, geleceğin sanayisinde yerini almalıdır. Ülke kaynaklarına sahip çıkmak milli bir görevdir” ifadelerini kullandı.
