|
Tweet |
İsrail’in İran’a yönelik askeri operasyonları ve Gazze’de devam eden yıkım süreciyle birlikte, Türkiye’nin de hedef tahtasına yerleştirilmeye çalışıldığını ifade eden Süphanoğlu, şunları söyledi:
“Siyasi ve askeri gelişmeler, sadece Filistin, İran ya da Lübnan’la sınırlı değildir. Türkiye’nin bölgedeki etkisini kırmaya, direncini azaltmaya yönelik çok yönlü bir kuşatma söz konusudur. Sözde müttefikler eliyle yürütülen bu operasyonel süreçlerin sonunda, Türkiye'nin de dahil olduğu bir istikrarsızlık planı hedeflenmektedir.”
“Milli Güvenlik Gerekçesiyle Değil, Dayatmalarla Kurulan Yapılar Sorgulanmalıdır”
Yabancı askeri üslerin ve dış destekli istihbarat faaliyetlerinin Türkiye’nin milli güvenliği için değil, başka ülkelerin çıkarları için kullanıldığını söyleyen Süphanoğlu, İncirlik ve Kürecik örneklerine dikkat çekti:
“Eğer topraklarımızda kurulan sistemler Türkiye’yi değil, başka bir devletin güvenliğini önceliyorsa, bu kabul edilemez bir durumdur. Malatya’daki Kürecik Radar Üssü, yıllardır kamuoyunda tartışılan, ancak siyasi iradenin sessiz kaldığı bir güvenlik problemidir. Bu tesislerin statüsü derhal gözden geçirilmeli, milli egemenlik ilkesine uygun olarak karar alınmalıdır.”
“Ekonomik Zorluklar Bir Tesadüf Değil, Bir Politika Sonucudur”
Süphanoğlu, açıklamasının devamında Türkiye’deki ekonomik kriz ve toplumsal daralmanın dış politika tercihleriyle doğrudan bağlantılı olduğunu vurguladı:
“Yüksek enflasyon, düşük alım gücü, yetersiz maaş artışları, borç yükü altında ezilen vatandaşlarımız; ne yazık ki günübirlik ekonomik politikaların faturasını ödüyor. 80 bin lirayı aşan yoksulluk sınırına karşılık, en düşük emekli aylığı 15 bin lirayı dahi bulamıyorsa, burada ciddi bir dengesizlik vardır. Bu tablo; sadece bir gelir adaletsizliği değil, aynı zamanda yapısal çöküşün habercisidir.”
“Yeniden Refah, Millî Egemenliğin ve Sosyal Adaletin Teminatıdır”
Yeniden Refah Partisi’nin, yalnızca eleştiren değil, çözüm üreten bir siyasi çizgiye sahip olduğunu ifade eden Süphanoğlu, şu ifadelerle açıklamasını tamamladı:
“Bizim mücadelemiz, sadece bir iktidar değişimi değil, anlayış değişimi içindir. Siyonist planlara boyun eğmeyen, yerli ve milli kaynakları önceleyen, halkın refahını esas alan bir Türkiye inşa etmek mümkündür. Bu hedef, ancak Milli Görüş'ün prensipleriyle ve Yeniden Refah Partisi’nin kadrolarıyla hayata geçirilebilir.”
