Tweet |
AKP’nin 22 yıllık iktidarı boyunca, 9 farklı Milli Eğitim Bakanı görev yapmış ve her biri kendi uygulamalarıyla sistemi alt üst etmiştir. Eğitimde yapılan 18 büyük değişiklik, öğrencilerimizi ve öğretmenlerimizi istikrarsız bir sisteme mahkûm etmiştir. Hiçbir değişiklik, sonuçları değerlendirilmeden uygulanamamış ve bu süreçte öğrencilerimiz deneme tahtasına dönmüştür. Çocuklarımızın geleceği, AKP'nin ve bakanlarının elinde oyuncak edilmiştir.
Bu yıl, okul öncesi, 1., 5. ve 9. sınıf öğrencilerimiz, bilimsel temellerden uzak, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adı altında çağ dışı bir eğitim sistemi ile karşı karşıya bırakılmıştır. İhtiyaç analizi yapılmamış, bilimsel dayanakları olmayan bu model, Cumhuriyet Halk Partisi olarak Danıştay’da açtığımız davanın konusu olmuştur. Öğrencilerimizin geleceği, AKP'nin siyasi hırslarına teslim edilemez; bu adaletsizliği sonlandırmak için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Öğretmenlerimizin Hakları ve Eğitim Çalışanlarımızın Durumu
Öğretmenlerimiz, bir yandan bu sistemin yarattığı tahribatla mücadele ederken, diğer yandan kendi haklarının gasbedilmesiyle karşı karşıyadır. Geçtiğimiz dönemde sunulan Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi, öğretmenlerimizin itibarını zedelemekte ve haklarını ellerinden almaktadır. Partimizin milletvekillerinin güçlü muhalefeti sayesinde bu teklif Ekim ayına ertelendi, ancak mücadelemiz devam edecek. Öğretmenlerimizin haklarını savunmaya, mesleklerine olan saygıyı geri kazandırmak için çalışmaya kararlıyız.
Ayrıca, bu eğitim-öğretim yılı başlamasına rağmen öğretmen ve personel atamalarındaki yetersizlik, okullarımızı zor durumda bırakmıştır. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yüzde 95 doluluk oranı açıklaması yanıltıcıdır. Bu yıl yapılacak 20 bin öğretmen ataması, ihtiyacı karşılamaya yetmeyecektir. Öğrencilerimizin eğitimi, öğretmenlerin ve personelin eksikliği nedeniyle aksayacak, bu eksiklikler yine ücretli öğretmenlik sistemi ile doldurulmaya çalışılacaktır.
Okulların güvenlik ve temizlik görevlisi ihtiyacı da yine göz ardı edilmiştir. Devlet, bu sorumlulukları okullara ve velilere bırakmıştır. Temizlik ve güvenliğin bu kadar hayati olduğu bir alanda, devletin bu konudaki eksikliği kabul edilemez.
Tarsus İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne Sert Eleştiri
Son günlerde yaşanan bir diğer üzücü olay ise, Tarsus İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atanan Mustafa Anteplioğlu’nun, 40 okul müdürünü yanına alarak AKP İl Başkanlığı’nı ziyaret etmesidir. Devlet kurumlarının bu denli siyasallaşması kabul edilemez. Milli Eğitim gibi geleceğimiz olan çocuklarımızı yetiştiren bir kurumun yöneticilerinin siyasetle bu kadar iç içe olması, AKP’nin eğitim sistemini ne denli politize ettiğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Bu davranış, devletin tarafsızlığına ve kamu hizmetinin bağımsızlığına ciddi zararlar vermektedir. Görevdeki idarecilerin, özellikle eğitim gibi hassas bir alanda siyaset üstü bir tavır sergilemeleri gerekirken, AKP İl Başkanlığı’na toplu halde yapılan bu ziyaret asla kabul edilemez. Bu kişilerin bir an önce açığa alınması gerektiğini düşünüyorum.
Devletin herhangi bir kurumu, siyasi partilerin arka bahçesi değildir. Kamu görevlilerinin mesai saatlerinde siyasi parti ziyaretleri yapmaları yasaya aykırıdır. Eğer bu ziyaret bir teşekkür amacı taşıyorsa, o zaman diğer partilere de gidip ziyaret yapacaklar mı? Bu atamayı Milli Eğitim Bakanı mı yaptı, yoksa AKP İl Başkanlığı mı?
Değerli Hemşerilerim,
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ülkemizde bilimin ve aklın ışığında nitelikli, laik ve kamusal eğitimin teminatı olmaya devam edeceğiz. Eğitim sistemimizi siyaset üstü tutmak, öğrencilerimizin hak ettiği eğitim seviyesine ulaşmasını sağlamak için durmaksızın çalışacağız. 2024-2025 eğitim-öğretim yılının başta öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve tüm eğitim çalışanlarımız için verimli, sağlıklı ve başarılı geçmesini diliyorum. Eğitimde adalet, laiklik ve bilim mücadelesine birlikte omuz vereceğimiz bir dönem diliyorum.
Saygılarımla,
Av. Ulaş Yılmaz
CHP Mezitli İlçe Başkanı