![]() |
Tweet |
“REViR VE HASTANEYE GİTMEK BİR ‘AYRICALIK’ HALİNE GELMİŞ”
TUAY-DER, Diyarbakır Barosu, ÖHD ve İHD’nin birlikte hazırladığı raporda yer alan bulguların endişe verici olduğunu belirten Akyıl, şu ifadelere yer verdi:
“Hasta tutuklular tedaviye erişemiyor, sevk talepleri geçiştiriliyor, revir hizmetleri aksıyor. Saatlerce ring araçlarında bekletilen tutuklulara çift kelepçe takıldığı, muayene sırasında jandarmanın dışarı çıkarılmadığı aktarılıyor. Bunlar yalnızca bireysel sorunlar değil, sistematik hak ihlallerinin göstergesidir.”
“SEVK POLİTİKALARI AİLE BAĞLARINI KOPARIYOR”
Akyıl, mahkûmların ailelerinden uzak cezaevlerine gönderilmesinin hem psikolojik hem de insani açıdan ciddi sonuçları olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
“Tutukluların talep etmediği yerlere sürgün edilmesi, eşyalarının teslim edilmemesi, sevk taleplerinin aylarca cevapsız bırakılması başlı başına insan hakları ihlalidir. Aile ziyaretleri neredeyse imkânsız hale getiriliyor. Ceza, cezayla sınırlı kalmalı; ayrımcılık ve izole etme politikası hukuk devletinde yeri olmayan bir uygulamadır.”
“BİR RANZADA İKİ KİŞİ, BİR KAPTA ÜÇ KİŞİYE YEMEK”
CHP’li Akyıl, raporda belirtilen fiziki koşullara da dikkat çekerek, cezaevlerindeki yaşam standartlarının kabul edilemez seviyede olduğunu ifade etti:
“Üç kişilik odada bir kişilik yemek verilmesi, ranzaların paylaştırılması, hijyen eksiklikleri, yetersiz su, çıplak arama dayatmaları... Bunlar sadece cezaevlerinin fiziksel değil, etik çöküşünü de ortaya koyuyor. İşkence ve kötü muameleye dair iddialar da derhal soruşturulmalıdır.”
“ADALET BAKANLIĞI AÇIKLAMA YAPMALI”
CHP Diyarbakır İl Başkanı İsmail Akyıl, açıklamasının sonunda çağrısını net bir dille yineledi:
“Hukuk devleti iddiası olan bir ülkede cezaevlerinde yaşanan her gelişme şeffaf şekilde toplumla paylaşılmalıdır. Adalet Bakanlığı, cezaevi yönetimleri ve ilgili tüm merciler bu iddialar karşısında susamaz. Kamuoyunun beklentisi açıktır: Açıklama yapın, denetleme yapın, gerekeni yapın.”