Tweet |
ÇAĞDAŞ EĞİTİMİN ÖNEMİ
Ali Karakurt, gelişmiş ülkelerin kalkınmalarını çağdaş eğitime borçlu olduklarını belirterek, bilimsel fen derslerinin (matematik, fizik, kimya, biyoloji) seçmeli, din derslerinin ise zorunlu tutulduğu bir eğitim modelinin "eğitim" değil, "geriletim" olduğunu vurguladı. Yönetici kadrolarının, bilimsellik taşımayan ve sadece inanmaya dayalı kalıpları "mutlak doğru" olarak çocukların beyinlerine aktarmasının, Türkiye'yi bilgi toplumuna ulaştırma ihtimalini ortadan kaldıracağını söyledi. Karakurt, bu tür uygulamaların, özgürce düşünme, sorgulama ve analiz yapabilme gibi zihinsel becerileri yok edeceğini belirtti.
Kaderciliğin pekiştirildiği ve her söylenene inanmanın gerektiği bir sistemin toplumun IQ seviyesini düşüreceğine dikkat çeken Karakurt, bu duruma eleştiri getirmeyi engelleyenlerin reform karşıtları ve statükoyu korumak isteyenler olduğunu ifade etti. "Artık çağdaş bir toplumun beklentilerini karşılayacak reformlara ve cesur politikalara ihtiyacımız var" dedi.
TEKNOLOJİK GELİŞMELER VE EĞİTİMİN ÖNEMİ
Karakurt, yaşam serüveninde kişisel sorumluluğun ilk önce kendini aydınlatmayı gerektirdiğini belirtti. Önceden edinilmiş, sorgulanmamış ve bilimsel akıl süzgecinden geçirilmemiş bilgi ve inançlardan arınmanın gerekliliğine vurgu yaparak, teknolojik düzeyi kavrayabilmek ve kalkınmayı sağlamak için toplumun IQ düzeyini yükseltmek gerektiğini ifade etti. "Bunun da yolu çağdaş eğitimden geçmektedir" dedi.
"Eğitimi ve müfredatı baştan sona yenileyerek, çocuklarımızın beyinlerini uyuşturan her türlü hurafeyi ve dogmayı ayıklamalıyız" diyen Karakurt, dinin bireyin özel ilgi alanında kalması gerektiğini ve bu alana genel bütçeden pay ayrılmaması gerektiğini savundu. Çocuklarımızı sanal bir öteki dünyaya hazırlamak yerine, 70-80 yıl yaşayacakları gerçek dünyanın bilimsel öğretileriyle eğitmek zorunda olduğumuzu belirtti. "Çocuklarımızı bilgi toplumlarıyla rekabet edebilecek düzeye getirmek zorundayız" dedi.
ÇAĞDAŞ BİR TOPLUM İÇİN EĞİTİM REFORMU
Ali Karakurt, etik değerleri artırmanın dindarlıkla mümkün olmadığını ifade ederek, aksine yolsuzluğun, hırsızlığın ve adam kayırmanın en çok görüldüğü toplumların dinin yoğun yaşandığı ve demokrasinin gelişmediği toplumlar olduğunu belirtti. Bilgi toplumları arasında yer almak için, teknolojik gelişmeleri kavrayabilen, bilimsel düşünceye sahip bireyler yetiştirmenin zorunlu olduğunu ifade etti.
Karakurt, eğitim sistemimizin çağın gereklerine uygun hale getirilmesi gerektiğini ve bunun için eğitimde köklü değişiklikler yapılmasının elzem olduğunu belirtti. "Özgüvenli, araştıran-sorgulayan, küresel düşünen, etik değerlere sahip, Atatürk ilkelerine bağlı, laik ve demokratik bireyler yetiştirmek, partimizin eğitim politikasının temelidir" diyerek, bu hedeflere ulaşmanın Türkiye'nin geleceği açısından hayati önem taşıdığını vurguladı.