|
Tweet |
"DEVLETİMİZİN İTİBARINA ZARAR VERİLİYOR"
Taner Gümüş, Abdullah Öcalan üzerinden bir çözüm sürecine girilmesinin devleti aciz bir duruma düşüreceğini ifade ederek şöyle konuştu:
“Devletimiz ve milletimiz 40 yıl boyunca terörle mücadelede büyük bedeller ödedi. Binlerce şehit verdik, gazilerimiz oldu. Şimdi kalkıp terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan’dan medet umulması, ‘Biz bu mücadelede başarılı olamadık’ anlamına gelir. Böyle bir görüntü, milletimizin vicdanında derin yaralar açar. Şehit aileleri ve gazilerimizin haklı tepkisini görmezden gelmek büyük bir yanlış olur.”
"PKK VE YANDAŞLARIYLA ÇÖZÜM MÜMKÜN DEĞİL"
Gümüş, Abdullah Öcalan’ın çağrılarıyla PKK ve bağlantılı terör örgütlerinin silah bırakmasının mümkün olmadığını vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“PKK’nın elebaşları defalarca, Abdullah Öcalan’ın karar yetkisinin olmadığını ifade etti. Ayrıca, Bahçeli’nin bu çağrısından iki gün sonra TUSAŞ’a yapılan saldırı, terör örgütlerinin barışa yanaşmadığını bir kez daha ortaya koydu. Öcalan’ın serbest bırakılması gibi adımlar, yalnızca terör örgütlerinin cesaretini artırır. PYD ve YPG gibi örgütlerin ipi Amerika’nın elindedir. Onların, Öcalan’ın bir çağrısıyla silah bırakacağını düşünmek hayaldir.”
"ÇÖZÜM SÜRECİ ŞEFFAF YÜRÜTÜLMELİ"
YRP Niğde İl Başkanı, çözüm sürecine karşı olmadıklarını, ancak bu sürecin şeffaf bir şekilde, bölge halkının meşru temsilcileriyle yürütülmesi gerektiğini belirtti:
“Eğer gerçekten bir çözüm aranıyorsa, terör örgütüyle değil; bölge halkının kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları, aşiret liderleri ve meşru temsilcileriyle masaya oturulmalıdır. Milletin haberi olmadan kapalı kapılar ardında yürütülen süreçler, hem güveni zedeler hem de çözüm sağlamaz.”
"BİRLİK VE BÜTÜNLÜK ÖNCELİK OLMALI"
Gümüş, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü ve üniter yapısının çözüm sürecindeki kırmızı çizgi olması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Yeniden Refah Partisi olarak, çözüm arayışlarına açık olduğumuzu ancak bunun terör örgütleri üzerinden değil, milletimizin menfaatleri doğrultusunda ve bölgenin meşru temsilcileriyle yürütülmesi gerektiğini söylüyoruz. Her adımda, şehitlerimizin aziz hatırasını ve gazilerimizin fedakârlıklarını göz önünde bulundurmalıyız.”
