Başkan Kadir Koç: “Burdur Gölü çığlık atıyor, iktidar hâlâ seyrediyor”

BURDUR GÖLÜ YARI YARIYA KURUDU

Koç, Burdur Gölü’nün son 50 yılda tarihinin en kritik noktasına geldiğini belirterek şunları söyledi:
“1970’lerde 857 metre olan su kotu bugün 836 metreye düştü. Gölün yüzey alanı yaklaşık 18 bin hektardan 11 bin hektara geriledi. Bu, Burdur’un en büyük doğal zenginliğinin yarısını kaybettiği anlamına geliyor. Göl küçüldükçe çevresindeki topraklar tuzlanıyor, tarımsal verim düşüyor, köylümüz geçim sıkıntısına sürükleniyor.”

KİRLETİLEN, KURUTULAN VE TALAN EDİLEN BİR GÖL

CHP’li Koç, gölü tehdit eden unsurları şöyle sıraladı:

Tarımsal ve evsel atıklar göle karışarak kirlilik ve alg patlaması yaratıyor.

Gölü besleyen akarsular üzerine yapılan gölet ve barajlar doğal su akışını bozuyor.

Kaçak sondajlarla yeraltı suyu hoyratça çekiliyor, gölün beslenme kaynakları yok oluyor.

Göl çevresindeki plansız yapılaşma ve atık yönetimi eksikliği, kirliliği derinleştiriyor.

“Burdur Gölü, Ramsar alanı olmasına rağmen korunamıyor. Gölün etrafındaki bu hoyratlık, sadece bir çevre sorunu değil; aynı zamanda tarımsal üretimi, turizmi ve Burdur’un geleceğini yok ediyor” dedi.

“ACİL EYLEM PLANI OLMADAN GÖLÜ KAYBEDECEĞİZ”

Koç, iktidara şu çağrıyı yaptı:
“Burdur Gölü’nü kurtarmak için bilim temelli bir acil eylem planına ihtiyaç var.

Kaçak sondajlara son verilmeli, yeraltı suyu denetimi sıkılaştırılmalı.

Gölü besleyen dereler üzerindeki gölet ve barajlar gözden geçirilmeli.

Tarımda modern sulama yöntemleri zorunlu hale getirilmeli.

Atık su arıtma tesisleri acilen yenilenmeli.

Gölün durumu düzenli olarak ölçülmeli ve kamuoyuna şeffaf biçimde raporlanmalı.

Aksi halde birkaç yıl içinde Burdur Gölü’nü sadece fotoğraflarda göreceğiz.”

“BURDUR’U SUSUZ BIRAKMAYACAĞIZ”

CHP Burdur İl Başkanı Kadir Koç, Burdur halkına da seslendi:
“Bu sadece bir çevre meselesi değil; geçim, tarım, turizm ve yaşam meselesidir. Burdur’un çocukları gölsüz, susuz, bereketsiz bir geleceğe mahkûm edilemez. Biz Burdur’un suyuna, toprağına, geleceğine sahip çıkacağız. Bu sessiz çığlığı duymayan iktidara karşı halkın sesi olmaya devam edeceğiz.”