|
Tweet |
“Hukuk İşlevini Yitirdiğinde Güven de Yıkılır”
Gürcistan sınırında düşen askeri kargo uçağında hayatını kaybeden 20 askeri anan Oğuz, olayın üzerindeki soru işaretlerinin giderilmesi gerektiğini belirtti:
“On yıllar önce üretilmiş bir uçağın hâlâ aktif görevde olması kabul edilemez. Bu acı kaybın sorumluları şeffaf şekilde ortaya çıkmalıdır.”
Deprem hazırlıkları konusunda Mersin’in de risk taşıyan illerden biri olduğuna dikkat çeken Oğuz, “Deprem kader değildir. Hazırlık eksikliği felaketi büyütür. Şehrimizin yapı güvenliği ve acil müdahale planları zaman kaybetmeden yenilenmelidir” dedi.
Artan işçi ölümlerini “ihmalin sonucu” olarak nitelendiren Oğuz, “Denetimsizliğin bedelini işçiler ödüyor. Bu durum kaderle açıklanamaz” diye konuştu.
Adalet sistemine ilişkin sert değerlendirmelerde bulunan Oğuz, “Mahkemelerin çalışması adaletin var olduğu anlamına gelmez. İktidar çevresine dokunulamıyorsa hukuktan söz edilemez” dedi.
“Mersin Hem Ekonomik Baskıyla Hem Çevresel Tehditlerle Karşı Karşıya”
Mersin’de artan geçim maliyetlerine dikkat çeken Oğuz, “Esnafın, emeklinin, dar gelirlinin omzundaki yük her geçen gün ağırlaşıyor. Hedeflerin tutmadığı bir düzende faturayı halk ödüyor” ifadelerini kullandı.
Su kaynaklarının tehlike altında olduğuna vurgu yapan Oğuz, “Mersin’de su baskısı her yıl artıyor. Suyu kaybeden bir şehrin geleceği de tehlikeye girer. Ulusal bir su politikası artık ertelenemez” dedi.
Yasa dışı bahis ve spor alanındaki yolsuzluk iddialarının toplumsal çürümeyi hızlandırdığını belirten Oğuz, “Denetimsizlik sporun ruhunu yok ediyor. Bu tabloya seyirci kalınamaz” ifadelerini kullandı.
EYT düzenlemesine dair değerlendirmesinde ise Oğuz, “Bir günlük sigorta farkıyla binlerce kişinin yıllarca bekletilmesi vicdanla bağdaşmaz” dedi.
Açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“23 yılın sonunda ortaya çıkan manzara; yorulmuş, sorunları ağırlaştıran bir yönetimi göstermektedir. Milletimiz bu gidişata sandıkta gerekli karşılığı verecektir.”