|
Tweet |
“5 Milyon Gencimiz Ne Eğitimde Ne de İş Hayatında”
Oğuz, resmi verilere göre Türkiye’de ne eğitimde ne de istihdamda yer alan 5 milyonun üzerinde gencin bulunduğunu hatırlatarak, bu rakamların sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir kriz işareti olduğunu belirtti:
“Milyonlarca genç, eğitimini tamamladığı hâlde iş bulamıyor, başvuru yaptığı yerlerden dönüş alamıyor, mülakatlarda liyakat yerine torpille eleniyor. Bu gençler geleceği değil, belirsizliği yönetmeye çalışıyor. Ev genci denilerek geçiştirilen bu tablo aslında derin bir sosyal iflastır.”
“Gençlere Nasihat Değil, Yaşanabilir Bir Ülke Gerek”
Bilal Oğuz, siyasi iktidarın gençlere ‘evlenin’, ‘çalışın’, ‘sabredin’ yönündeki söylemlerini eleştirerek, bu ifadelerin karşılığı olmayan boş vaatler olduğunu belirtti:
“Bir genç ay sonunu getiremiyorsa, bir işte hak ettiği maaşı alamıyorsa, ev kirasını karşılayamıyorsa hangi evlilikten, hangi gelecekten bahsediyoruz? Gençler bugün sabır değil, adalet bekliyor. Onlara düşen sadece yük olmamalı; bu ülkenin sahibi olma hakkı da tanınmalı.”
“Mersin'de de Binlerce Genç Hayatına Seyirci Kalıyor”
Mersin özelinde de tablo farklı değil. Oğuz, kentte üniversite mezunu gençlerin ya düşük ücretli geçici işlerde çalıştığını ya da tamamen eve kapanarak işsizlikle mücadele ettiğini vurguladı:
“Mersin’de gençlerimiz ya geçici istihdamla günü kurtarmaya çalışıyor ya da yurt dışı yollarını araştırıyor. Bu sessizlik; kabullenilmişlik değil, derinleşen umutsuzluğun yansımasıdır. Bu kuşağın içinde tuttuğu öfke biriktiğinde yalnızca siyaseti değil, sosyal dokuyu da sarsacaktır.”
“Saadet Partisi, Gençleri Yük Değil Çözüm Olarak Görür”
Açıklamasının sonunda Saadet Partisi’nin gençlik politikalarına vurgu yapan Bilal Oğuz, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Gençlik bu ülkenin taşıyıcısıdır. Ama bugün gençler; geçinmekte zorlanıyor, kendini değersiz hissediyor, geleceğini yurt dışında arıyor. Saadet Partisi olarak biz, gençleri sadece oy veren değil; söz sahibi olan, yönetime ortak olan bireyler olarak görüyoruz. Bu anlayışla, adaletin ve liyakatin esas alındığı bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz.”
