|
Tweet |
Uyuşturucunun yalnızca bireyleri değil, aile yapısını ve toplumsal dengeyi de hedef aldığını vurgulayan Oğuz, “Bu tehdit kapıyı çalmıyor; doğrudan evin içine giriyor. Gençlerimizi hayattan koparan, aileleri çaresizliğe sürükleyen bu karanlık tablo karşısında parçalı ve geçici önlemlerle yol alınamaz” dedi.
Sorunun sadece adli vakalar üzerinden ele alınmasının yetersiz olduğunu dile getiren Oğuz, “Uyuşturucu ile mücadele, sokakta birkaç operasyonla sınırlı kalamaz. Asıl mesele, bu kirli düzeni ayakta tutan organizasyonel yapıların, finans kaynaklarının ve uluslararası bağlantıların dağıtılmasıdır. Aksi halde her boşluk, yeni mağduriyetler üretir” ifadelerini kullandı.
Saadet Partisi’nin yaklaşımının önleyici ve bütüncül olduğuna dikkat çeken Oğuz, “Biz bu meseleyi sadece güvenlik değil; eğitim, sosyal politika ve ahlaki sorumluluk başlığıyla ele alıyoruz. 2026 yılının bu çerçevede ilan edilmesi, devletin tüm kurumlarını ve toplumu ortak bir vicdanda buluşturacak güçlü bir irade beyanıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Bilal Oğuz, Mersin’de özellikle gençlere yönelik sosyal alanların artırılması, bağımlılıkla mücadelede yerel yönetimlerin daha aktif rol üstlenmesi ve aileleri güçlendiren politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, bu konuda kararlı ve ısrarlı bir takip süreci yürüteceklerini ifade etti.