|
Tweet |
Cumhuriyet Halk Partisi 27. ve 29. Dönem Parti Meclis Üyesi Cavidan Demirağ, gençlerin evlilik kararlarını ekonomik sebeplerle ertelemeleri ya da tamamen vazgeçmelerinin toplumsal bir sorun haline geldiğine dikkat çekti. Demirağ, “Gençlerimiz işsizlik, yüksek kira bedelleri ve geçim sıkıntısı nedeniyle evlenmekten kaçınıyor. Bu durum hem aile yapısını hem de ülkemizin demografik geleceğini olumsuz etkiliyor” dedi.
Artan Maliyetler, Evlilik ve Çocuk Sahibi Olma Motivasyonunu Azaltıyor
Demirağ, özellikle artan yaşam maliyetlerinin gençlerin evlilik ve çocuk sahibi olma konusundaki motivasyonlarını ciddi şekilde azalttığını belirtti. “Sadece evlenmek değil, çocuk sahibi olmak da büyük bir ekonomik yük olarak görülüyor. Bu nedenle doğum oranlarında da belirgin bir düşüş var. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, son 5 yılda evlilik oranları yüzde 15 azalırken, aynı dönemde doğum oranları da %10’dan fazla düşüş gösterdi.” diye ekledi.
2023 ve 2025 Arasında Doğum Oranlarında Dikkat Çekici Düşüş
TÜİK verilerine göre, 2023 yılında Türkiye'de toplam doğurganlık hızı 1,62 çocuk düzeyine kadar gerilemişti. Bu oran, nüfusun yenilenme eşiği olan 2,10’un oldukça altında kalıyordu. 2025 yılına gelindiğinde ise bu oranın 1,51 seviyelerine düşmesi bekleniyor. Bu eğilim, Türkiye’nin nüfusunun orta vadede yaşlanmaya başlayacağına ve genç nüfus oranında ciddi bir azalmaya işaret ediyor.
Ayrıca 2023 ile 2025 arasında:
Kadın başına düşen doğum sayısında yaklaşık %6'lık bir azalma oldu.
Özellikle büyük şehirlerde ilk çocuk sahibi olma yaşı ortalama 30’a yaklaştı.
Yeni doğan bebek sayısı 2023’te yaklaşık 1 milyon 35 bin iken, 2025 tahminleri bu sayının 980 binin altına düşeceğini gösteriyor.
Çözüm İçin Devlet Destekleri ve Teşvik Politikaları Şart
Sorunun çözümü için devletin gençlere yönelik ekonomik destek ve teşvik politikalarını acilen devreye sokması gerektiğini vurgulayan Demirağ, “Gençlerin kendi ayakları üzerinde durabilmesi için iş imkânlarının artırılması, barınma sorunlarının çözülmesi ve evlilik gibi temel ihtiyaçlarda devlet desteklerinin genişletilmesi şarttır.” ifadelerini kullandı.
Aile Yapısının Korunması İçin Toplumsal Farkındalık Gerekli
Demirağ, ayrıca toplumun tüm kesimlerinin bu konuda farkındalık yaratması gerektiğini belirterek, “Evlilik ve aile hayatı sadece bireysel bir tercih değil, toplumun temel taşıdır. Gençlerimizin önündeki ekonomik engeller kaldırılmadığı sürece, bu alanda iyileşme beklemek zor.” diye konuştu.
