|
Tweet |
Tümenci, toplumun geniş kesimlerinin hayat pahalılığı ve gelir adaletsizliği ile mücadele ettiğini ifade etti:
“Bugün vatandaşlarımız pazarda, markette, mutfakta ciddi yük altında. Emeklimiz, işçimiz, memurumuz geçim derdinde. Bu tabloyu görmek çözüm üretmenin ilk şartıdır. Saadet Partisi, ekonomik adaletin sağlanması ve üretim odaklı kalkınma için kararlılıkla çalışmaktadır.”
“Adaletin Görünür Olduğu Bir Türkiye Mümkündür”
Tümenci, yalnızca ekonomik alanlarda değil, adalet ve liyakat konularında da güçlü bir dönüşüm ihtiyacının altını çizdi:
“Devlet yönetimi adaletle yükselir. Hukukun üstünlüğü ve kurumların güvenilirliği, güçlü Türkiye’nin temelidir. Kimse kendisini hukukun üzerinde göremez. Adaletin işletildiği, eşit muamelenin sağlandığı bir Türkiye mümkündür ve biz bunun mücadelesini veriyoruz.”
“Siyaset Halkın Sesini Duymalıdır”
Toplum ile siyaset arasındaki güven bağının güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Tümenci, şu ifadeleri kullandı:
“Siyaset, vatandaşın kapısını çalan, derdini dinleyen ve çözüm üreten bir mekanizma olmalıdır. Saadet Partisi olarak halkımızla iç içe, samimi ve ilkeli bir siyaset anlayışını sürdürüyoruz. Gösteriş için değil, hizmet için sahadayız.”
Muğla Vurgusu: “Şehrimizin Değerleri ve İnsanları En Büyük Önceliğimiz”
Muğla'nın özel sorunlarına da değinen Tümenci, kentsel planlama, çevre politikaları ve turizm odağında dengeli yaklaşım çağrısı yaptı:
“Muğla’mızın doğal mirası korunmalı, turizm yalnızca ekonomik değil sosyal fayda da üretmelidir. Gençlerimizin iş imkânları artmalı, çiftçimiz desteklenmelidir. Şehrimizin geleceğini günübirlik kararlarla değil, akılcı ve sürdürülebilir politikalarla güvence altına almalıyız.”
