![]() |
Tweet |
"12 Eylül Anayasası’nın Gölgesi Milletin Üzerinden Kalkmalı"
Kelleci, açıklamasında 12 Eylül darbe anayasasının demokratik ve çoğulcu bir toplum yapısıyla bağdaşmadığını belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Bugün hâlâ 1982 Anayasası ile yönetilen bir ülkenin evlatlarıyız. Bu anayasa, halkın iradesinden değil, baskı dönemlerinin ürünü olan bir vesayet anlayışından doğmuştur. Bu gerçeği kabul ediyor ve Türkiye’nin yeni, sivil, demokratik bir anayasa ile yoluna devam etmesi gerektiğini savunuyoruz. Ancak nasıl bir anayasa yapılacağı kadar, nasıl bir yöntemle yapılacağı da hayati önemdedir.”
"Toplumun Tüm Kesimlerini Kapsayan Milli Mutabakat Şarttır"
Yeni anayasanın yalnızca belirli siyasi aktörlerin gündemini değil, tüm milletin ortak ihtiyaçlarını ve beklentilerini yansıtması gerektiğini ifade eden Kelleci, şöyle devam etti:
“Yeni anayasa, bir partinin, bir kişinin veya iktidarın ikbalini değil; milletin geleceğini garanti altına almalıdır. İnsan haklarını önceleyen, kuvvetler ayrılığına dayalı, demokratik hukuk devletini kurumsallaştıran, özgürlükçü bir anayasa, Türkiye'nin refahı ve istikrarı açısından zaruridir. Aksi halde yapılacak değişiklikler, halkın güvenini sarsar, kutuplaşmayı derinleştirir.”
"Yeni Anayasa Başlığı, Ekonomik Gerçekleri Örtmek İçin Kullanılamaz"
Kelleci, anayasa tartışmalarının toplumun yaşadığı ekonomik sıkıntıların üzerini örtmek amacıyla kullanılmasına da sert tepki göstererek şunları dile getirdi:
“Giderek yoksullaşan milyonlarca insanın geçim derdiyle boğuştuğu bir dönemde, anayasa başlığı üzerinden gündem değiştirme çabaları kabul edilemez. 2017’de yapılan sistem değişikliğinin sonuçlarını henüz toplum sindirememişken, şimdi yeni bir anayasa bahanesiyle kamuoyunun dikkatini esas meselelerden saptırmak doğru bir yaklaşım değildir.”
"Otoriterleşmeyi Derinleştirecek Hiçbir Adımı Desteklemeyeceğiz"
Açıklamasında Cumhurbaşkanı’na üçüncü kez adaylık yolunu açacak herhangi bir anayasa hamlesine karşı net duruş sergilediklerini belirten Kelleci, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Biz Gelecek Partisi olarak, hiçbir şahsın, hiçbir grubun otoritesini pekiştirecek bir düzenlemeye onay vermeyiz. Türkiye’nin geleceği, insan onuruna yakışır bir yönetim anlayışıyla kurulacaktır. Anayasayı konuşacaksak, konuşalım. Ama bunu milletin iradesine ve adalet talebine sırt dönmeden yapalım.”