|
Tweet |
Yoksulluk sınırının 97 bin TL’ye, açlık sınırının 30 bin TL’ye dayandığı bir ortamda asgari ücretin 28 bin 72 TL olarak belirlenmesini eleştiren Çetinkaya, resmi veriler arasındaki tutarsızlıkların vatandaşta ciddi soru işaretleri yarattığını ifade etti.
MİLLİ GELİR HESABI GERÇEK HAYATLA ÖRTÜŞMÜYOR
Cihat Çetinkaya, fert başına milli gelirin 17 bin dolar olarak açıklanmasına dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“1 doların 42,82 TL olduğu bir ortamda 17 bin dolar, yıllık yaklaşık 728 bin 790 TL’ye denk geliyor. Bu rakam aylığa bölündüğünde fert başına düşen gelir 60 bin 732 TL oluyor. Peki, bu ülkede kaç kişi aylık bu geliri görüyor. Vatandaşın yaşadığı gerçeklik ile açıklanan rakamlar arasında ciddi bir kopukluk var.”
ASGARİ ÜCRET ENFLASYONUN GERİSİNDE KALDI
Asgari ücret artış oranının yüzde 27’de kaldığını hatırlatan Çetinkaya, yıllık enflasyonun TÜİK verilerine rağmen yüzde 34’ün üzerinde olduğunu belirtti. Çetinkaya, “Enflasyonun altında kalan bir artış, fiilen asgari ücretlinin alım gücünün daha da düşmesi anlamına gelir” dedi.
DEVLET ZAMLARI YÜKSEK, ÜCRET ARTIŞI DÜŞÜK
Yeniden Değerleme Oranı’nın 2025 yılı için yüzde 43,93 olarak belirlendiğini hatırlatan Cihat Çetinkaya, şu ifadeleri kullandı:
“Devlet; harçlara, damga vergilerine ve birçok kaleme yüzde 43,93 oranında zam yapıyor. Ancak yaklaşık 11,2 milyon asgari ücretliye yapılan artış yüzde 27’de kalıyor. Bu tabloyu anlamak da anlatmak da zor.”
EMEKLİ MAAŞLARI İÇİN BEKLENTİLER GERÇEKÇİ DEĞİL
Açıklamasında emeklilere de değinen Çetinkaya, asgari emekli maaşına olası artış senaryolarını değerlendirdi. “17 milyon emeklinin en az 4,5 milyonunu ilgilendiren asgari emekli maaşının 16 bin 881 TL’den 19 bin 750 TL’ye çıkarılması konuşuluyor. Ancak asgari ücretin 28 bin 72 TL olduğu bir ülkede, Bağ-Kur ve SSK emeklilerine 20 bin TL’nin üzerinde bir yaşlılık aylığı verilmesini beklemek ne yazık ki hayal gibi görünüyor” dedi.
“BU TABLO AÇIK VE NET ŞEKİLDE ANLATILMALI”
Yeminli Mali Müşavir Cihat Çetinkaya, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Ortada ciddi bir çelişki var. Yoksulluk, açlık, milli gelir ve ücret artışları arasındaki bu farklar toplumun geniş kesimlerini doğrudan etkiliyor. Bu tabloyu geçiştirmek yerine, açık ve net biçimde kamuoyuna anlatmak gerekiyor.”
