|
Tweet |
“ÇALIŞAN NÜFUSUN YARISI ASGARİ ÜCRETLİ: BU TABLO NORMAL DEĞİL, FELAKETTİR”
Çetinkaya, Türkiye’deki istihdam dağılımının sağlıklı bir ekonomiyle bağdaşmadığını kaydetti:
“Çalışabilir nüfus 36 milyon. Ücretli çalışanlar 15–16 milyon. Bunun yarısından fazlası asgari ücretli. Kadın istihdamı yüzde 33, erkeklerde yüzde 67. Böyle bir dağılım ne ekonomik kalkınmayı sağlar ne refahı yükseltir.”
“22 BİN LİRA MAAŞA ‘ÜCRET’ DEMEK BİLE ZOR”
Asgari ücret düzeyini eleştiren Çetinkaya, “22.104 TL… Buna ‘ücret’ demek bile zor. Açlık sınırı ile arasındaki fark neredeyse yok. Yoksulluk sınırının 100 bin liraya dayandığı bir ülkede 22 bin lira bir hanenin değil, bir bireyin temel ihtiyaçlarını bile karşılamıyor,” dedi.
“4 KİŞİLİK AİLENİN GEÇİM MALİYETİ 7 YILDA 1.637 TL’DEN 30 BİN LİRAYA ÇIKTI”
Çetinkaya, ekonomik çöküşün rakamlarla çok net görüldüğünü vurguladı:
“2018’de dört kişilik bir ailenin geçinebileceği tutar 1.637 TL idi. Bugün 30 bin TL. Yoksulluk sınırı 5.331 TL’den 98 bin TL’ye geldi. Türkiye yalnızca enflasyon değil, refah düzeyi açısından da tarihinin en hızlı gerilemesini yaşıyor.”
“YOKSULLUK SINIRI 7 YILDA 18 KAT ARTTI; BU KRİZİN ADI BELLİ: ÇÖKÜŞ”
Çetinkaya, TÜİK’in açıkladığı verilerle bile gerçeğin gizlenemeyecek kadar ağır olduğunu söyleyerek, “Yoksulluk sınırı 7 yılda 18 kat artmışsa, bu artık bir ekonomik dengesizlik değil; tam anlamıyla bir çöküştür. Bu tablo çalışanı da işvereni de tüketiciyi de nefessiz bırakıyor,” diye konuştu.
“TÜRKİYE DERİN YOKSULLUKTA, ÇÖZÜM GELİR ADALETİ VE ÜRETİM ODAKLI POLİTİKA”
Çetinkaya, çözümün ancak köklü bir ekonomik dönüşümle mümkün olacağını belirtti:
“Gelir adaletinin sağlanması, emeğin korunması, üretimin güçlendirilmesi ve vergi yükünün ücretlinin sırtından alınması şart. Aksi hâlde bu gidişatın Türkiye’ye maliyeti her geçen yıl daha ağır olacak.”