|
Tweet |
Milli Görüş’ün kuruluşundan itibaren savunduğu “Önce Ahlak ve Maneviyat” ilkesinin, gelinen noktada neden hayati olduğunun açıkça görüldüğünü vurgulayan Hatısaru, aile yapısının zayıfladığını, güven ve adalet duygusunun toplum genelinde ciddi biçimde sarsıldığını söyledi. Sağlık, yargı, spor ve kamu yönetimi gibi alanlarda art arda yaşanan olumsuzlukların, münferit olaylar olarak değerlendirilemeyeceğini belirten Hatısaru, bu tablonun yaygın bir değerler erozyonuna işaret ettiğini dile getirdi. Toplumun vicdanını yaralayan her olayın, şeffaflık ve kararlılıkla ele alınmasının kamu düzeni açısından zorunlu olduğunu vurguladı.
Ekonomik tabloya ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Hatısaru, açlık ve yoksulluk sınırlarının ulaştığı seviyenin milyonlarca vatandaşı borçla yaşamaya mecbur bıraktığını ifade etti. Kredi ve kredi kartı borçlarının artmasının, üretimden uzak, faiz ve rant odaklı ekonomi anlayışının sonucu olduğunu belirten Hatısaru, tarım ve hayvancılığın ihmal edilmesinin hem gıda güvenliğini hem de sosyal dengeyi zayıflattığını söyledi. Faize ayrılan kaynakların büyüklüğünün, emekçi kesimler üzerinde ağır bir yük oluşturduğunu dile getirdi.
Açıklamasının sonunda Cihat Hatısaru, Türkiye’nin gerçek çıkış yolunun geçici ekonomik önlemlerden değil; ahlakı, adaleti ve maneviyatı merkeze alan bütüncül bir kalkınma anlayışından geçtiğini vurgulayarak, Yeniden Refah Partisi’nin bu doğrultudaki mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini ifade etti.