|
Tweet |
“SİYASİ PARTİLERİN YARGI MERCİSİ YARGITAY’DIR”
Aşkar, söz konusu kararın hukuki açıdan kabul edilemez olduğunu vurguladı:
“Belediyelere, şirketlere ya da tüzel kişiliklere kayyum atanabilir. Ancak siyasi partiler, Siyasi Partiler Kanunu’na tabidir. Yargıtay’ın onayı olmadan herhangi bir mahkemenin siyasi partilere müdahale etme hakkı yoktur. Asliye Hukuk veya Sulh Hukuk mahkemelerinin verdiği bu tür kararlar, hukuki değil siyasi bir kurgudur.”
“DEMOKRASİDEN UZAK, ORTAMI GERMEYE YÖNELİK BİR KURGU”
Dr. Aşkar, atama kararının Türkiye’de demokrasiyi zedelediğini belirterek, “Yargıtay, ‘siyasi kararları ben verebilirim’ diyerek bu kararı bozmalıydı. Ancak bozmadı. Bu da gösteriyor ki ortada demokrasiden uzak, tamamen toplumu germeye yönelik bir kurgu söz konusudur. Bu tablo hepimiz için utanç vericidir” ifadelerini kullandı.
“BİNAYI KAPATMAK ÇÖZÜM DEĞİLDİR”
Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul İl Başkanlığı binasını kapatma ve başka bir adrese taşınma kararına da değinen Aşkar, bu yöntemin kalıcı bir çözüm olmadığını söyledi:
“Evet, gasp edilen binadan taşınabilirsiniz. Ancak bu, çözüm değildir. Çünkü aynı yöntemle yeni adresinize de müdahale edebilirler. Bu sorun, mahkeme kapatmaları ya da bina değişiklikleriyle değil; adaletin yeniden inşasıyla çözülebilir.”
“BİZİM DAVAMIZ DEMOKRASİ VE ADALET DAVASIDIR”
Aşkar, Adil Türkiye Partisi’nin tavrını şu sözlerle netleştirdi:
“Siyasi partilerin iradesine kayyum eliyle ipotek koymak, milletin iradesini gasp etmektir. Bizim davamız demokrasi ve adalet davasıdır. Adil Türkiye Partisi, milletin iradesini yok sayan her girişime karşı dimdik duracaktır. Halkın iradesiyle gelmeyen hiçbir yönetim meşru değildir.”
