|
Tweet |
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen ve yürürlüğe giren İklim Kanunu, kamuoyunda tepkilere neden olmaya devam ediyor. Anahtar Parti Adıyaman İl Başkanı Emircan Ahmet Alsan, yaptığı açıklamada kanunun yalnızca çevre düzenlemesi olmadığını, aksine bireylerin yaşam tarzından üretim tercihlerine kadar birçok alanda yönlendirici ve sınırlayıcı hükümler içerdiğini belirtti. “Bu metin, çevreci görünüm altında ekonomik ve sosyal vesayet kurma girişimidir” dedi.
“Yerli Denilen Bu Metin Halktan Doğmamış, Millî Denilen Bu Süreç Milleti Dinlememiştir”
Başkan Alsan, kanunun içeriğinde yer alan birçok düzenlemenin Adıyaman gibi üretim gücüne dayalı illeri hedef aldığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
“Küresel anlaşmalarla şekillendirilmiş, merkezî kontrol mekanizmalarını devreye sokan bu yasa; çiftçiyi yönlendirmekte, yatırımcıyı caydırmakta ve vatandaşın özgürlüğünü dolaylı yollarla sınırlamaktadır. Bu şekilde hazırlanmış bir metne ‘millî’ denemez.”
Emircan Ahmet Alsan’dan Yetkililere 9 Temel Soru:
1.“Karbon ayak iziyle bireylerin özgürlükleri kısıtlanmayacak” diyorsunuz, ancak tüketim ve ulaşım verileri izleniyor; yaşam tarzı takip altına alınıyor.
2.“Emisyon Ticaret Sistemi sadece sanayiye uygulanacak” diyorsunuz, ama bu maliyet doğrudan ürün ve hizmet fiyatları yoluyla vatandaşa yansıtılacak.
3.“Tarım serbesttir, yasak yoktur” diyorsunuz, fakat sadece belirli ‘uyumlu’ ürünlere destek verilecek; bu da üretim tercihini baskı altına alır.
4.“Hayvancılığa kısıtlama gelmeyecek” diyorsunuz, ancak otlatma alanları sınırlandırılıyor, yapay et teşvik ediliyor.
5.“Paris Anlaşması kalkınmayı gözetiyor” diyorsunuz, fakat kırsal topraklar karbon ticareti ve piyasa temelli uygulamalarla kontrol altına alınıyor.
6.“Fosil yakıt kullanımı serbest kalacak” diyorsunuz, ama yatırımlar sistematik biçimde engellenerek enerji arzı dışa bağımlı hâle getiriliyor.
7.“İfade özgürlüğü korunuyor” diyorsunuz, ancak resmi söylem dışındaki açıklamalar 'yanıltıcı bilgi' kapsamında cezalandırılabilir.
8.“Ceza yok” diyorsunuz, fakat karbon ayak izine dayalı kredi, sigorta, ulaşım gibi alanlarda sınırlamalar gündeme gelebilir.
9.“Bu yasa çevreci” diyorsunuz, ama yıllardır çevreye zarar veren uygulamalara göz yumanlar bugün halkı çevre adına baskılamaya çalışıyor. Bu tutarsızlığı kim açıklayacak?
“Adıyaman’ın Çiftçisi, Esnafı, Tüketicisi Bu Yükü Kaldıramaz”
Emircan Ahmet Alsan açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Biz çevreyi gerçekten koruyan, ama halkı hedef almayan bir yasal düzenleme istiyoruz. Bu yasa ise halkı değil, pazarı koruyor; doğayı değil, dış baskıları dikkate alıyor. Çiftçiye kota, sanayiciye maliyet, vatandaşa izleme dayatan bu yasaya sessiz kalamayız.”
Talebimiz Açıktır:
İklim Kanunu’nun tüm yönleriyle kamuoyuna açıklanması, halkın katılımıyla yeniden yazılması ve temel hakları tehdit etmeyecek şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde bu metin, halkın değil; piyasanın anayasasına dönüşür.
Anahtar Parti , halkın haklarını savunmaya ve bu yasanın gölgesinde yürütülmek istenen politikaları teşhir etmeye devam edecektir.
