![]() |
Tweet |
“Aynı Yangınlar, Aynı Sorular, Aynı Cevapsızlık”
Altun, her yaz tekrar eden orman yangınlarının, yalnızca doğayı değil; halkın vicdanını, ekonomiyi ve geleceği yaktığını ifade ederek şu değerlendirmede bulundu:
“2021 yılında yaşanan büyük yangınlar hâlâ hafızalarımızda tazeyken, 2025 yazında da benzer acılarla yüzleşiyoruz. Ne yazık ki bu ülkede orman yangınları bir doğal afet olmaktan çıkmış; ihmallerin, yetersizliklerin ve bazı karanlık hesapların gölgesinde bir güven bunalımına dönüşmüştür.”
“Biz Yangınsız, Rüşvetsiz, Rantsız Bir Türkiye’yi Savunuyoruz”
Saadet Partisi olarak ülkenin “Terörsüz Türkiye” hedefini desteklediklerini vurgulayan Altun, bu vizyonun yanında doğa, adalet ve kamu kaynakları konusunda da ahlaki bir hassasiyetin zorunlu olduğunu belirtti:
“Biz sadece terörsüz değil, aynı zamanda yangınsız, şaibesiz, baskısız ve rüşvetsiz bir Türkiye’yi savunuyoruz. Ormanlarımızın kaderi, imar lobilerinin insafına bırakılamaz. Her yangının ardından yükselen kuşkuların önüne geçmek için acilen anayasal güvenceye ihtiyaç vardır.”
“Rant ve Yangın Haritaları Kesişiyor”
Altun, Türkiye’de tapu verileri esas alınarak belirlenen rant değeri en yüksek 10 il ile, Orman Mühendisleri Derneği'nin yayımladığı yangın sayısı en yüksek 10 il listesinin büyük ölçüde aynı olduğunu kaydetti. Bu çarpıcı örtüşmenin kamuoyunun dikkatinden kaçmaması gerektiğini söyledi:
“İstanbul, İzmir, Muğla, Antalya gibi şehirler hem yüksek arsa değerleriyle öne çıkıyor hem de her yıl yangın vakalarıyla gündeme geliyor. Bu paralellik araştırılmadan, şeffaflık sağlanmadan, halkın aklındaki soru işaretleri giderilemez.”
“İtibar Tabelalarla Değil, Tedbirle Sağlanır”
Yangınlara müdahale eden orman personelinin donanımsız hâliyle görüntülenmesinin büyük bir yönetim zaafı olduğunu söyleyen Altun, şu değerlendirmede bulundu:
“Yangına tişörtle gönderilen işçi görüntüleri bu milletin hafızasındadır. İtibar, şatafatlı konvoylarla değil, yangına koşan işçiye verilen ekipmanla sağlanır.”