![]() |
Tweet |
“Bir Genç Kadın Devlete Emanetti, Korunamadı”
Biçer, genç yaşta hayalleriyle birlikte katledilen Ayşe Tokyaz’ın ailesinin çağrılarına devletin yeterince karşılık vermediğini belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Hatay’dan İstanbul’a umutla gelen bir genç kadın, ailesinin devlete emanetidir. Ancak bu emanet korunamamış, adeta kaderine terk edilmiştir. Günlerce kayıp olan bir üniversite öğrencisinin izini sürmek devletin en temel sorumluluğudur. Bu sorumluluk yerine getirilmemiştir.”
“Kadın Cinayetleri Toplumsal Çöküştür”
Fetih Ahmet Biçer, kadın cinayetlerinin münferit olaylar olmadığını, sistematik bir ihmaller zincirinin sonucu olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Her gün bir başka kadın acımasızca öldürülüyor. Bu bir istatistik değil, yaşanmış hayatlardır. Sessiz kalındıkça normalleşiyor, cezasız kaldıkça tekrar ediyor. Devletin asli görevi; kadınların, gençlerin ve çocukların yaşam hakkını korumaktır.”
“İktidarın Sessizliği Suçun Ortaklığıdır”
DEVA Partisi’nin adalet ve sosyal güvenlik alanında önerdiği yapısal reformlara dikkat çeken Biçer, mevcut iktidarın sorumluluğunu şu sözlerle dile getirdi:
“Kadınlar öldürülüyor, iktidar sadece seyrediyor. Adalet gecikiyor, ihmaller zinciri görmezden geliniyor. Bu suskunluk, bu vurdumduymazlık, bu siyasi ilgisizlik, suçun ortağı olmaktır. Ayşe’nin çığlığına kulak tıkayan herkes bu utanca ortaktır.”
Fetih Ahmet Biçer, açıklamasını şu kararlı ifadelerle tamamladı:
“Biz DEVA Partisi olarak kadının, gencin, çocuğun yaşam hakkını tartışmaya açmayız. Bu ülkenin hiçbir evladı sahipsiz değildir. Hukukun üstün olduğu bir Türkiye’de, kimse korunmasız kalmamalıdır. Ayşe Tokyaz’ın ismi unutulmasın; bu ülke bir daha hiçbir Ayşe'yi kaybetmesin.”