![]() |
Tweet |
“Adaletin Tesis Edilmediği Her Gün, Sessizlik Suçla Eşdeğer Hale Gelmektedir”
Sayın açıklamasında, Başbağlar Katliamı’na ilişkin yürütülen adli sürecin, kamuoyunun adalet beklentisini karşılamaktan uzak olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Aradan 32 yıl geçmiş olmasına rağmen olayın tüm failleri ve karanlıkta kalan yönleri açıklığa kavuşturulamamıştır. Bu durum, yalnızca Başbağlar’da hayatını kaybeden vatandaşlarımızın aileleri açısından değil, milletimizin ortak vicdanı açısından da ciddi bir adalet boşluğu yaratmaktadır.”
Genel Başkan Yardımcısı Mahir Sayın, şiddet ve terörün her türünün kayıtsız ve şartsız reddedilmesi gerektiğini vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu:
“İnsan hayatını hedef alan hiçbir eylem meşrulaştırılamaz. Başbağlar’da olduğu gibi, kimliği, inancı ya da kökeni ne olursa olsun sivillere yönelik yapılan tüm saldırılar, aynı kararlılıkla ve açık bir dille kınanmalıdır. Toplumsal barış, ancak ilkeli bir duruş ve eşit hassasiyetle mümkün olabilir.”
“Geçmişle Hesaplaşmadan Geleceğe Güvenle Yürüyemeyiz”
Mahir Sayın açıklamasının sonunda, Başbağlar’da yaşamını yitiren tüm vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyerek şu mesajla açıklamasını sonlandırdı:
“Başbağlar Katliamı, yalnızca tarihsel bir olay değil, aynı zamanda adaletin, vicdanın ve devlet sorumluluğunun test edildiği bir dönüm noktasıdır. Bu ülkenin geleceği; hakikatin ortaya çıkarılması, suçluların yargı önünde hesap vermesi ve milletin ortak hafızasının saygıyla korunmasıyla mümkündür.”