|
Tweet |
"TOPLUMSAL VE AHLAKİ ÇÖKÜŞÜ DURDURMALIYIZ!"
Başkan Erdüvenci, Türkiye’nin en büyük sorunlarından birinin, bireysel ve toplumsal ahlakın yozlaştırılması olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Özveri, nefse hâkimiyet, özgüven ve medeni cesaret yerine çıkarcılık, sabırsızlık ve yeteneksizliğin ödüllendirildiği bir düzen yaratıldı. Toplumun en küçük biriminden en büyük kurumlarına kadar her alanda şovmenlik ve popülizm ön planda tutuldu. Kurumlarımızı ve değerlerimizi koruyamaz hale geldik."
"BİLGİ VE TEKNOLOJİ YERİNE KOPYACILIK VE TAKLİTÇİLİK ÖZENDİRİLİYOR!"
Başkan Erdüvenci, Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanında geriletilmesini eleştirerek, bilgisizliğin adeta teşvik edildiğini vurguladı:
"Toplum olarak bilgiye olan ihtiyacımız, bilgi edinme alışkanlığımız ve araştırma gücümüz bilinçli şekilde zayıflatıldı. Bilgisizlikle başarı elde etmek, sistemin bir parçası haline getirildi. Taklitçilik, kopyacılık ve köşeyi dönmecilik anlayışı özendirildi. Bu zihniyet, Türkiye’nin geleceğini karartıyor. Bilim ve teknolojiyi yaratmak yerine, sadece tüketen ve bağımlı hale getirilen bir toplum inşa edildi."
"TÜRKİYE DENİZLERİYLE BAĞINI KAYBETTİ!"
Başkan Erdüvenci, Türkiye’nin denizcilik ve deniz kaynakları konusundaki büyük kaybına da dikkat çekti:
"İktidarların yanlış politikaları, Türk insanını denizden kopardı. Denizcilik ve deniz kaynakları ekonomik ve stratejik bir sektör olarak görülmediği için devlet, en önemli kaynaklarından birinden mahrum bırakıldı. Türkiye gibi üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke, denizcilikte dünya lideri olması gerekirken, denizle hiçbir bağı olmayan ülkelerin gerisinde kalmıştır."
"ULUSLARARASI ALANDA TAM BAĞIMSIZLIK YOK EDİLDİ!"
Başkan Erdüvenci, Türkiye’nin dış politikada bağımsız hareket etme yeteneğinin giderek kısıtlandığını ve ekonomik anlamda küresel güçlerin etkisine mahkûm bırakıldığını söyledi:
"Uluslararası arenada serbest hareket etme kabiliyetimizi kaybettik. Sürekli olarak husumet ve düşmanlık yaratan tek yönlü politikalar nedeniyle, Türkiye izole edilmiş ve manevra kabiliyeti sınırlandırılmıştır. Tutarsız ve çıkar odaklı politikalar sonucunda, ekonomik bağımsızlığımız tamamen küresel finans ve mali piyasalara teslim edilmiştir. Bu durum, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını tehdit eden en büyük unsurdur."
"TÜRKİYE’Yİ TEKRAR GÜÇLENDİRECEĞİZ!"
Başkan Erdüvenci, Türkiye’nin kaybettiği değerleri geri kazanması ve geleceğini sağlam temeller üzerine inşa etmesi için Müdafaa-i Hukuk Hareketi Partisi’nin kararlılıkla mücadele edeceğini belirterek, şu çağrıyı yaptı:
"Ülkemiz, sahip olduğu değerleri koruyup güçlendirecek bir yönetim anlayışına ihtiyaç duyuyor. Bugün yaşadığımız sorunlar, geçmişte yanlış politikalarla güçsüz bırakılan ve yok edilen değerlerimizin bir sonucudur. Ancak biz, halkın özlemleri ve beklentileri doğrultusunda çalışarak, bilgi ve teknolojiyle donatılmış yeni bir kalkınma modeli inşa edeceğiz. Bu ülkenin gençleri, bilim insanları, işçileri ve üreticileri, Türkiye’yi tekrar küresel arenada hak ettiği noktaya taşıyacaktır."
"MÜDAFAA-İ HUKUK HAREKETİ, TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ İÇİN MÜCADELE EDİYOR!"
Başkan Erdüvenci, partisinin temel hedefinin Türkiye’yi yeniden güçlü, bağımsız ve üretken bir ülke haline getirmek olduğunu vurgulayarak, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
"Türk halkı, kendi Müdafaa-i Hukuk’una sahip çıkarsa, ancak o zaman kurtuluş yeniden mümkün olabilir. Türkiye, varlığını devam ettirebilmek ve geleceğini garanti altına almak için gerçekçi, bilimsel ve halktan yana politikalar üretmek zorundadır. Müdafaa-i Hukuk Hareketi olarak, ülkemizi her alanda güçlendirecek politikalar geliştirmeye ve uygulamaya kararlıyız. Kaybettiğimiz değerleri geri kazanacak, Türkiye’yi tekrar hak ettiği seviyeye ulaştıracağız.
