![]() |
Tweet |
Hüseyin Karaman açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün Türkiye’de bazı şahısların sahte diplomalarla akademik unvanlar elde ettiği, sınav sonuçlarının sistematik şekilde değiştirildiği, resmi kurumlara sızılarak belge üretildiği yönündeki iddialar yalnızca bir skandal değil, bir devlet krizidir. Devletin en hassas kayıt sistemlerine erişerek bu belgeleri düzenleyen yapıların varlığı, ülkemizin siber ve kurumsal güvenliği açısından ciddi bir alarmdır.”
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın konuya ilişkin “Devlet krizinin son perdesi” nitelendirmesine katıldığını ifade eden Karaman, sürecin ciddiyetle takip edilmesi gerektiğini belirtti:
“Genel Başkanımız Sayın Ümit Özdağ’ın da belirttiği gibi, bu durum devletin kılcal damarlarına sızmış bir yapının izlerini taşımaktadır. Bu tür oluşumlar; sadece eğitim sistemini değil, kamu kurumlarını, yargıyı ve milletin devlete olan güvenini hedef almıştır. Bugün bu tablo karşısında sessiz kalan, yarın kendi meşruiyetini sorgulatır.”
Karaman, Zafer Partisi Rize İl Başkanlığı olarak bu sürecin hem siyasi hem hukuki boyutuyla yakından izleneceğini belirterek, şunları söyledi:
“Partimizin hukukçuları, süreci dava dava takip edecektir. Rize özelinde kamu kurumlarımızda bu tür yapılarla bir temas olup olmadığını dikkatle inceliyoruz. Devletin çürümeye karşı korunması yalnızca merkezî otoritelerin değil, her yurttaşın görevidir. Bu, bir siyasi duruş değil, bir vatan görevidir.”
Başkan Hüseyin Karaman açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Diploması sahte olanın bilgisi de sahte, mevkisi de meşru değildir. Bizler Zafer Partisi olarak bu yapılarla mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Rize halkını da bilgi kirliliğine karşı dikkatli olmaya, yalnızca doğrulanmış ve resmi kaynaklara itibar etmeye çağırıyoruz. Bu ülke, sahtekârlığa değil, hak edenin emeğiyle yükseldiği bir düzene layıktır.”