Bugun...
SON DAKİKA

İsmail Hakkı Çevik’in “Yılbaşı Mesajı”

Yerli ve Milli Parti Elazığ İl Başkanı İsmail Hakkı Çevik, yılbaşı kavramının tarihsel, dini ve kültürel boyutlarını ele aldığı kapsamlı bir değerlendirme yaparak, yeni yılın insanlığa hayırlar getirmesi temennisinde bulundu.
facebook-paylas
 Tarih: 28-12-2025 18:32:59

İsmail Hakkı Çevik’in “Yılbaşı Mesajı”

YILBAŞI

Yılbaşı, insanların bir yılı devirmenin ,yani yılın dönmesi anlamında kullanmışlardır..Eski Mısır,Helen,Katolik,Ortadoks ,Avrupa, Asya, Afrika, Anadolu, Orta Doğu Ülkeleri  vs gibi toplumlarda farklı farklı ay gün hesaplamaları kullanılmış, ona göre de bazıları aylara hayvan  isimleri, bazıları hasat, kış, baharı andıran bazı  isimler , bazıları dini veya zafer adlarını günlere, aylara ad olarak koymuşlardır..Haliyle sene başları da bazı isimler almıştır..
Fakat bilmemiz gereken en önemli şey, zaman neye göre belirlendiğidir..Bunun en barizi güneş ve aya göre ,yani dünyanın güneş etrafında dönüşünü tamamlaması, ayın ise dünya etrafında dönüşünün tamamlanması yıl dönümü olarak sene başı/ yılbaşı olarak kabul edilen yıl dönümleridir...
Çok detaya girmeden Osmanlı' da Takvim kullanımı neye göre kullanıldı? Sorusuna cevap vererek bu meseleyi izah etmeye başlayıp, günümüze kadar gelelim..

Selçuklu ve Osmanlı Devleti gibi,  Hz Ömer Halife ile beraber devam eden bütün İslam adındaki devletler, Hicri Takvim olarak Kameri Ay' ı esas alarak aylar, yıllar, günler , geceler belirlenmiştir..Elbette bu, dini bazı anlamlarda taşımaktadır..

Hz.Ömer ile başlayan Hicri takvimi yani 622 Miladi yılda hicret yapıldığından, o yılın ilk Muharrem Ayı' nın 1.Yılı Yılbaşı olarak kabul edilmişti.. Muharrem Ayı aynınzamanda böylece ilk haram ay olarakta anlaşılmıştı..Zilkade,Zilhicce,Recep Ayları bir ardışık haram aylardır, bu aylarda savaş yapılmaz.. ve Muharrem ayı, Recep ayı' nı da sayarsak arada şaban Ramazan,Şevval aylarından sonra gelen tek ayrı haram  ay Muharrem ayı gelmektedir, ama 1 Muharrem  Hicri Yılbaşı olarak kabul edilmiştir..Hicri aylar 10 gün daima geri atar,eğer oruç tutulacaksa genelde  11.gün tutulur, ama aylar ayı gözleyerek 29 veya 30 olduğuna karar verilir..Çünkü Kamer ayı 29 küsur gün olarak devam etmesinden kaynaklı senede 10 gün geri gider ve aylar her üç yılda bir bir ay geri ata ata gider..Yani aylarda günlerde Hicri Takvimde sabit değildir.. Ayları sabit yaparak haram kılınan aylarda bazen bir ay  ileri atıp savaşmayı veya başka amaçla devam ettirenler olması nedeniyle Allah Kameri olan bu haram aylarının on gün geri gitmesine mani olmayı , ayların yerini değiştirmeyi küfür kabul ettiğinden,12 ayın Kamer AY' ı neyse hiç değiştirilmeden yılın dönmesi gerektiği anlaşılmış ve İsmail a.s dan beri olacak ki bu dini günler süregelmekte..Hatta kaynaklarda Musa Peygamber' in Firavun' dan kurtuluşu günü Yahudiler o tarihlerde oruç tutması, Muharrem Ayı' nın 10.Günü' ne denk geldiği anlaşılıyor..

İbn-i Abbas radıyallahu anh’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Medine’ye geldiğinde Yahûdileri aşûre günü oruç tutar buldu. Onlara niçin oruç tuttukları soruldu. Onlarda : Bu gün Allah’ın Mûsa’yı, Firavn’a üstün kıldığı gündür. Ona ta’zîmen bu günü oruç tutarız, dediler. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Mûsa’ya biz( Peygamber ve Müslüman Sahabiler) sizden daha yakınız” buyurdu ve o gün oruç tutulmasını emretti. (Buhâri, K. Sıyam, Bâb-u Savm-ı yevm-i Aşûra, n. 11 30; ibn-i Mâce, K. Sıyam, Bâb-ı Sıyyam-ı yevm-i Aşûra, n. 1734)
Diğer hadislerinde 
Hz.Muhammed ( s.a) şöyle buyurdu :
“Ramazan orucu dışında en fazîletli oruç, Allâh’ın ayı Muharrem’de tutulan oruçtur. Farzlar dışında en faziletli namaz da gece namazıdır (teheccüd).” (Müslim, Sıyâm 202, 203; Nesâî, Kıyâmu’l-leyl, 6)

“Aşûre orucunu tutun; ancak bir gün ön­ce veya bir gün sonra da tutmak sûretiyle yahudîlere mu­hâlefet edin! ( 10.gün sabit,ya 9-10.gün oruç tutun, ya da 10- 11.gün..Sadece 10.gün tutmak mekruh oluyor Müslümanlara göre)”. (Ahmed, I, 241; Bezzâr, no. 1052; Heysemî, III, 188)

Ehli Beyt Sevgisi içinde büyüyen Alevi kesimi, bundan fazla olarak, 10 Muharrem ' de Hz Hüseyn' in de şehadeti ve diğer 11 İmam Ehli Beyt adına matem olarak Muharremin 1 ile 12.gün arasını oruçlu geçirirler. Bu 12. Gün orucu farz değil, Sünnette değildir..Sünnet kısmı yukarıda bahsettiğimiz Muharrem ya 9- 10 veya 10- 11. günleridir..Ama sevgiden tutulan ,hüznle beraber anılan 12 İmam Muharrem Oruçları caizdir, dileyen tutabilir, sadece hiçbiri farz değildir, ama o gün yani 10 Muharrem günü hüznlü olmak, dua ibadet içinde olmak şarttır, taşkınlık günahtır..

Diğer bazı rivayetlerde Kureyşiler, başta Haşimoğulları olmak üzere Muharrem Ayı ve 10.Gününde peygamber dahil oruç tuttukları rivayet edilmektedir: 

Aişe radıyallahu anha’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

Kureyş, cahiliye devrinde aşûre günü oruç tutardı. Peygamberlikten önce Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’de aşûre günü oruç tutardı. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Medine’ye geldiği vakit de aşûreyi tuttu ve o günde oruç tutulmasını emretti. Ramazan orucu farz kılınınca aşûre terk olundu, isteyen tuttu, isteyen terk etti. (Buhâri, K. Savm, Bâbu sıyâmı yevmi aşûra, n. 56/3; Müslim, K. Savm, Bâb-u sıyâmı yevmi aşûrâ, n. 112 5; Tirmizi, K. Savm, Bâbu mâ câe fi-r-ruhsati fi terkis-savm, n. 753)

Aşure Günü Yapılacak İbadetlerden anlaşılmakta ki bu Muharrem Ayı ve diğer Zilkade,Zilhicce ve Recep Ayları savaşmak kati haram kabul edildiği gibi bu aylarda özellikle Zilhicce/ Hac ayı başta olmak üzere ibadet edilmekteydi..Yani Recep Ayı, Peygamberimizin doğuma hazırlık ayı olan Recep ayı içindeki Reğaib Gecesi de haram aylarından biri olma yanında, ayrıca anlamlı mubarek müjdeci bir gece de olmakta..
O halde Allah Teala,  bu ayları Adem' den beri peygamberler aracılığıyla Kamer Ayı şeklinde düzenlediğini ve bu durum İbrahim' in Mekke' de Hacer Anne ile bıraktığı oğlu  İsmail Peygamberin evlatları kanalıyla Hz. Muhammed peygamberin Kureyş ve Haşimoğlu Soyu' na daha anlamlı ,doğru bir şekilde  geldiği ve inen ayetlerle de eksikler tamamlanarak güncek sıhhatli hale getirildiği anlaşılmakta..

Allah ( c.c) Kur' an' da bu aylar hakkında şöyle buyurmaktadır :

"Doğrusu Allah’a göre ayların sayısı, Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına uygun olarak on ikidir; bunlardan dördü haram aylardır. İşte doğru olan hesap budur. O aylarda kendinize zulmetmeyin.." Aylara Nesi (Ayları değiştirme, ek yapmak), inkârcılığı artırmaktan başka bir şey değildir, inkârcıların daha da sapmasına yol açmaktadır. Onlar (ayların sayısını) Allah’ın yasakladığı aylara uyarlamak üzere, bu eklemeyi bir yıl helâl bir yıl haram sayıyorlar ki, böylece Allah’ın haram kıldıklarını meşrû hale getirsinler. Bu yaptıkları kötü işler kendilerine güzel görünüyor. Allah inkârcılar topluluğunu doğru yola iletmez. ( Tövbe Süresi, 36-37.Ayetler)
Şimdi görüyoruz ki bu ayetlere bakıldığında bu ayların hem başka ay eklenmesi, eksitilmesi yer değiştirilmesi yasak kılındı ve 10 gün her yıl geri giden bir ay takvimi kullanılması özellikle dini ibadetler olarak muhakkak Ay Takvimine uyulması emredilmiş olduğu kesinlik kazandığı anlaşılmaktadır..

Şimdi Rumi Ay konusuna ve Miladi/ Rumi Ay konusuna geçelim..

1840 ta Osmanlı;  Sezar' ın MÖ.46 Yılı' nda kabul ettiği güneş takvimi 1 Mart olarak Julyen Takvimi/ Rumi denilerek Yılbaşı olarak  kullanılmış,ancak sadece 1 Mart Mali Yılbaşı olarak kullanılmış, yine aylar Hicri olarak kullanılmaya 1 Muharrem Yılbaşı olarak devamnedilmiştir..1870 te resmi işlerde Gregoryan/ 1 Ocak Güneş Takvimi yine adı Rumi Takvim olarak kullanılmış. Gregoryan Ekim 5, xııı .Papa Gregori 5 Ekim 1582 Miladi/ Gregoryan Takvimi 10 gün ileri atılarak bir sabah herkes, 5 Ekim yerine 15 Ekim' de kalkmış oldular, ayrıca Papa adı ile kullanılan bu takvim, İsa Peygamber' in Doğum gününü 1 Ocak belirlediler ve Milad, Doğum,Başlangıç anlamı olduğundan ve xııı.Gregori Papa adına Gregoryen adını taşıyan takvime, Miladi ,Rumi Takvim denmeye de devam edilmiştir..Milad 1 Ocak İsa' nın doğumu olarak kullanılması resmen böyle papacada kabul edilmiştir. İsa O( Sıfır) günü değil, Sıfır yılı değil, Ocak 1,  İsa' nın MS.1.Yüzyıl içindeki  1 Ocak Günü doğduğu şeklinde kullanılır.. Hatta 4 veya 5 .Yüzyıldan sonra yüzyıl kullanılır ki o yüzyıla 0 yüzyıl, ya da birinci yüzyıl denmesi uygun görülmemiş, doğumuda 0 denmemiştir..İsa dan sonra birinci yüzyıl veya İsa' dan önce veya Milattan önce,Milattan Sonra yıllar kabul edilmiş şeklinde de söylenmekte..İsa MS 1.Yüzyılın 1 Ocak Günü olarak doğumu kabul edilir. Paskalya, İsa Peygamber' in yeniden doğuşu, dünyaya geldiği,göründüğü  25 Aralık günü ile 1 Ocak günü arası Paskalya Bayramı  olarakta kabul edilerek,kutlanır, ..

Osmanlı Devleti yıkıldıktan sonrq, 25 Aralık 1925 tarihli yasa ile 1 Ocak 1926 Tarihi' nden geçerli olmak üzere Gregoryen/ Miladi Takvim  Türkiye Cumhuriyeti ile beraber yasalaşmış ve kullanıla gelmiştir..Yani, Miladi Takvimi önce Osmanlı devleti kullanıyordu, cumhuriyette bunu resmen kabul etti.. 

Doğum günleri bir gün önce bir gün sonra olması çok önemli değil, çünkü güneş günleri geçmiş kadim tarihlerde resmi olsalarda daha sonraları anlaşılmıştır ki eksik fazla  fireler vardır..Bu çok önemli değildir..Ancak dini farz ibadet ay, günleri geceleri olduğu bir gerçek, bunun anacak eskiler Ay' a çıplak gözle bakarak günümüze kadar belirtmeleri İslam olanlarca daha sağlam takip edildiği anlaşılmaktadır..Şimdilerde Astronomi teknoloji olmakla beraber hala Kaneri Aylar çıplak gözle takip edilmekte, bu ay 29 mu 30 mu olduğunu öğrenmekteler..

MİLADİ YILBAŞI KUTLAMAK MÜSLÜMAN' A  YASAK MI?

Peki Miladi / Gregoryan Takvimi kullanmak yasak mı? Hayır. Peki İsa' nın Doğum Günü kutlanır mı?
Cevap:
Hz.Muhammed' in Doğum Günü' nü kutlamak caiz de, İsa, Musa gibi peygamberlerin doğum gününü kutlamak niçin caiz olmasın..??
Efendim biz Müslümanız, onlar Hristiyan, onlar bizim Peygamberin doğum gününü kutlamıyor, biz niye kutlayalım?
İşte bunu diyen Müslüman,çok büyük bir bilinçsizlik içinde..Hatta imanın altı şartından biri 'bütün peygamberlere iman ve sevgi saygı ile onları anmak' olduğu bilinmeli..Çünkü biz Müslümanlar Hz Muhammed' den önceki Adem' e kadar bütün hak bilinen peygamberlere de iman ederiz. Yahudiler, Hz.İsa ve Hz Muhammed' e iman etmez, Hristiyanlar' da sadece İsa' dan sonra bir Kitap ile gelen Hz. Muhamed' i peygamber kabul etmez , ondan öncekileri kabul eder ve saygıyla anarlar.. Maalesef burada bir hata yapılıp Hristiyanlar İsa' ya saygı gösteriyor, biz göstermeyelim gibi bir mantık çok absürt olur..Çünkü hak olan bizim inancımız İslam en doğruyu anlatmak için geldi..

O halde bu günlerde harama bulaşmadan, kumar,sanal kumar ve başka kötü dinen ve hukuken suç olan şeyleri yapmadan,  kullanmadan neşelenmek, dua etmek, program yapmak yasak değil, serbest..

Hristiyanlara da aslında aklı zayıflatan içecek haram kılındığı söylense de, bazı Hristiyan bilginleri sarhoş olmamak kaydıyla içmek caizdir, hatta Kilise de ayinde, vaftizde gerekli, diyorlar.. Bu durumda biz onlara ahlaksızca davranış yapmayan halkına ve aşırı kendisini kaybedici alkole düşmek ve aşırı günahlarla kutlama yapmadan, belli miktar alkol almalarına bir şey diyemeyiz .Şarap ve diğer alkoller biz Müslümanlara yasak..Bizler peygamber kutlamalarında dua ederiz, ibadet ederiz, eğleniriz,yeriz, sağlıklı içecekler içeriz ama şarap ve türevlerini içmeyiz.. 

Bazı ateistler ise şöyle der : " İsa' nın doğumu değil eski krallardan gelen ve papalarında bunu az  farklı kabulü de olsa, ha 1 Mart, ha 1 Ocak , ha 1 Muharrem, ha Fil Ayı vs günü bizim için farketmez, bir yılı devirme gününde insanlar eğlenmeyi adet etmiş biz de adet ediyoruz, kutluyoruz" diyerek, eğlendiklerini ifade edşyorlar.. Yani bu eğlenme dini değil, insani birlik içinde kutlama yapıyoruz, diyen ateistlere de kutlamalarına da karışamayız, normaldir, biz dahi başka kimselerin devletlerinde harama bulaşmadan onların kutladığı makul kutlamalara katılabilir, onları tebrik edebiliriz..

O halde biz Müslümanlar ' da , gerek güneş takvimi olsun, gerek hicri takvim olsun, gerek milat günü olsun, gerek İsa Peygamberimizin doğum günü olsun, hangi amaçla olursa olsun bu günlerde makul, alkolsüz , taşkınlık yapmadan eğlenmeyi anormal göremeyiz, çünkü böyle bir yasak yok, yani caizdir..

Alkol içen Müslüman, sadece günah işlemiş olur, yapmasa iyidir, inşaallah terkeder, demek durumundayız..O vatandaşlarımızı, dindaşlarımızı da dinden çıktı demekte çok absürt yanlış bir mantıktır, dışlayamayız..Onlarda inancı gereği veya sağlığı gereği içmeyenleri ucube görmemeli..

O halde sonuç : Hicri Ayların Adını ve gününü asla değiştiremeyiz..Her sene 10 gün geri almak şart..Bu aylar, gün ve geceler zamanı  kati farz olan dini aylar, günler, gecelerdir..Asla değiştirilemez.. Bunun haricinde, Recep Ayı' nın veya başka bir ayın  dahi Hicri Yıl Başı yapsak günah olmaz..Çünkü Muharrem' in 1.Gününü Hz.Ömer Müslümanların Miladi  622 senesinde  Hicret yılındaki  ilk Muharrem Ayını ve haliyle birinci gününü Müslümanlar için  Yılbaşı yapmıştır.. Hz Ömer seneyi bu aydan itibaren başlatmakta olduğundan, yani ne ayet, ne hadis  bu Yılbaşını emretmediği halde, insani olarak bu ayın başını Hicri Yılbaşı kabul etmesi , Müslümanlar için İlahi bir bir farz değildir..Örf,Dini Atalar yani peygamber , halifeler ve sahabiler kültür ve geleneği diyebiliriz, ama tarihsel olan bazı yazışma vs hesaplamalarda karıştırmalar olacağından bu ciddi yerleşik konuları değiştirmek toplumlarda ve gelecek tarihsel, dini,örfi konularda sakıncalar doğurabilecektir, sadece bu açıdan sakıncalıdır yıldönümünü  değiştirmek, dini açıdan başka da pek sakınca görülmemektedir. Yeter ki ayların on gün geri hesaplanarak Kameri Ay' a göre saat, ibadet gün,ay,yıllar değişmesin, uzatılmasın kafi..

O halde bir gelenek ve dini atalarımız tarafından bu ayı Hicri Yılbaşı yaptığı için bir İslam Kültürü veya geleneği olarak 1 Muharrem Yılbaşı olarak devam ettirilebilir, hepsi bu kadar..Bu ayların adı, belki adını  bilmediğimiz bir peygamber döneminde Türkçe, Kürtçe, Hintçe, Farsça da olabilmiştir, ama biz şimdi onu ancak Arami, İbrani,Süryani ve Arapça olarak yakın olan peygamberlerce şimdiki gibi adlandırmak zorundayız..İsim değiştirmenin bir faydası yok.. Kur' an' da Hac Ayı geçer..Ramazan Ayı geçer, yani ayetlerle de bazı ayların ismi geçmektedir, diğerleri haram ay denilince Araplar ve Peygamber  o zaman bunların hangi ay olduğunu bildiğinden, detaya girilmemiştir..

Yukarıda bahsettiğimiz ölçüde insanlar hiç kimseyi kırmadan, incitmeden bu kafa ile yaşarlarsa , başkasına benzemiş olmaz..Eğer onlar bütün peygamberlere ve Hz.Muhammed' e inanmış olsalardı ki bu onlar için çok iyi olurdu, hem Musa' yı,Hem İsa' yı ve hem de Hz Muhammed' i anarlar ve  aşırı taşkınlık olmadan neşeli güzelce eğlenir, duada ederlerdi..Çünkü Allah, Müslümanlara , bütün bilinen,Kitapta da zikr edilen peygamberleri anmayı da emr etmiştir..! Sadece Hz.Muhammed' i değil..
O halde şekil ve teferruatta boğulmadan , gereksiz polemiklere girmeden , kimse kimseyi dışlayıcı konuşmadan makulu yakalamak için bazı temel kriterlerden bu şekilde haberdar olduktan sonra insani davranmak en doğrusudur..

Gerek Müslüman olsun,gerek Yahudi, gerek Hristiyan olsun, bütün zulm etmeyen insanların Yeni Miladi Yılını kutlar, insanlığa hayır getirmesini Yüce Allah' tan niyaz ederim..

Selam, sevgi ve saygılarımla
İsmail Hakkı Çevik
Yerli ve Milli Parti
Elazığ İl Başkanı

Etiketler

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER GÜNDEM Haberleri
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
  • SON YORUMLANAN HABERLER
  • SON YORUMLANAN VİDEOLAR
  HABER ARŞİVİ
  HAVA DURUMU
  NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
  HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI