![]() |
Tweet |
Kaya, ekonomik krizin toplumun tüm kesimlerinde derin yaralar açtığını belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Bugün milyonlarca vatandaşımız temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi. Maaşlar, pazar tezgâhlarının fiyatlarına yetişemiyor. Yoksulluk artık yalnızca mutfaklarda değil, insanın ruhunda hissediliyor. Bu bir ekonomi değil, vicdan meselesidir.”
“Yastık Altı Altın Bahaneleri, Ekonomik Gerçekleri Gizleyemez”
İsmail Kaya, hükümetin sık sık dile getirdiği “yastık altındaki altınlar” söylemine de tepki gösterdi:
“Vatandaşın birikimlerine umut bağlamak, çaresizliğin resmidir. Yastık altındaki altın, halkın sisteme duyduğu güvensizliğin simgesidir. Sorun, altının ekonomiye kazandırılmaması değil; vatandaşın kazancının değerini koruyamamasıdır. İnsanlar tasarruf etmiyor çünkü her sabah yeni bir zamla uyanıyor.”
“Yoksulluğun Gölgesinde Umut Yeşermez”
Kaya, Çanakkale özelinde yaptığı değerlendirmede de üretim gücünün yanlış politikalar nedeniyle zayıfladığını belirtti:
“Tarım ve hayvancılıkla geçinen bölgelerde üretici maliyet baskısı altında eziliyor. Girdi fiyatları yükseliyor, destekler azalıyor. Böyle bir ortamda üretim değil borç artar. Oysa Türkiye’nin yeniden ayağa kalkması, üretim temelli bir ekonomiyle mümkündür.”
“Anahtar Parti, Adil Paylaşımın Kapısını Açacak”
İsmail Kaya, açıklamasının sonunda Anahtar Parti’nin yoksullukla mücadele vizyonunu vurguladı:
“Biz Anahtar Parti olarak yoksulluğu yöneten değil, ortadan kaldıran bir anlayışla hareket ediyoruz. Adil gelir dağılımı, üretim seferberliği ve sosyal adalet bizim temel önceliklerimizdir. Bu ülkenin kaynakları yeterli, eksik olan adaletli bir yönetimdir. O adaletin kapısını biz açacağız.”