![]() |
Altun, Kayseri Şeker Fabrikası’nda yetkili isimlerle gerçekleştirdiği görüşmeyi aktararak, pancar üretimine getirilen sınırın doğrudan Amerika ile yapılan anlaşmalardan kaynaklandığını ifade etti. “Bunu muhalefet olarak biz uydurmuyoruz, yetkililer söylüyor. Bizim çiftçimiz pancarı fazla üretirse Amerika’dan glikoz şurubu almak zorunda kalmıyoruz. O yüzden üretim sınırlanıyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu, yerli üretimi bilerek ve isteyerek bitirmektir” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin cevizi, bademi, zeytini ve şekeri dış ülkelerden ithal etmesine de tepki gösteren Altun, “Cevizi Amerika’dan, zeytini Avrupa’dan, şekeri yurtdışından alıyoruz. Oysa bizim topraklarımız bu ürünleri fazlasıyla yetiştiriyor. Kendi üreticimizi desteklemek varken dışa bağımlılığı sürdürmek, ekonomik ihanettir. İthalat lobilerinin değil, Anadolu çiftçisinin yanında olunmalı!” diye konuştu.
Altun, ekonomik bağımsızlığın ancak üretimle sağlanabileceğini vurgularken, Türkiye’nin topyekûn bir yerli kalkınma hamlesi başlatması gerektiğini söyledi. “Yarın ambargo koyarlar diye geri duracaksak, zaten bağımsız bir ülke değiliz demektir. Eğer biz Trump’tan korkuyorsak, ekonomi politikamızı onun keyfine göre mi belirleyeceğiz? Hayır! Biz bu milletin evladıyız. Ne yandaşa ne Amerika’ya mecbur değiliz!” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin üretim kısıtlamalarından, ithalat zorunluluklarından ve dışa bağımlı ticaret anlaşmalarından kurtulması gerektiğini belirten Altun, “Buğdayı Rusya’dan, cevizi Amerika’dan, glikozu ithalatla alıyoruz. Oysa her şey bizim elimizde. Şeker pancarı da, zeytin de, ceviz de bizim toprağımızda bereketle yetişiyor. Yeter ki üretici desteklensin. Bizim mücadelemiz üretim ekonomisinden yanadır, borç-faiz-kota düzeninden değil” dedi.
Altun, Türkiye’de yargı ve ifade özgürlüğü konularındaki hassasiyetlere de değinerek, “Refah Partisi kapatıldığında kimse sokakları yakmadı. Demokrasi varsa protesto da vardır ama şiddet meşrulaştırılamaz. Ekrem İmamoğlu hakkında verilen tutuklama kararını eleştirmek ayrı, sokağı kargaşa ortamına çevirmek ayrıdır. Bu ülkede özgürlük de olacak, adalet de. Ama kaosla değil, hukukla” şeklinde konuştu.
Erdal Altun son olarak Türkiye’nin üretim gücüyle kendi geleceğini inşa etmesi gerektiğini belirterek, “Cevizi de biz yetiştireceğiz, şekeri de. Amerika’dan ithal değil, Anadolu’dan ihraç edeceğiz. Gerekirse ceviz fidanıyla, badem fidanıyla bu ülkeyi donatacağız. Türkiye kendi kendine yeter. Yeter ki bu milletin alın terine güvenilsin” diyerek açıklamasını tamamladı.