![]() |
Tweet |
“YOKSULLUK YÖNETİLİYOR, ORTADAN KALDIRILMIYOR”
Koçak, sosyal yardım alan kişi sayısındaki artışa dikkat çekerek, yoksulluğun kalıcı hale getirildiğini ifade etti:
“2002 yılında 1 milyon kişinin aldığı sosyal yardımlardan bugün 5 milyon kişi yararlanıyor. Bu artış, ekonomik istikrarın değil, yoksulluğun süreklileştirildiğinin göstergesidir. Gelir dağılımında adalet sağlanamadığı sürece sosyal yardım mekanizmaları yapısal bir çözüm sunmaz.”
“ENFLASYON SAHADA HİSSEDİLİYOR, RAKAMLARA YANSIMIYOR”
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine ilişkin güven sorununun kamuoyunda yaygınlaştığını söyleyen Koçak, çarşı-pazar fiyatlarındaki gerçek enflasyonun resmi rakamlarla örtüşmediğini belirtti:
“TÜİK’e yönelik siyasi baskılar, kurumun güvenilirliğini tartışmalı hale getirmiştir. Gerçek enflasyonu vatandaş markette, pazarda yaşıyor. Bu koşullarda ekonomiye yönelik alınan kararlar da güven zemini bulamıyor.”
“ADALETTE EŞİTLİK YOKSA, TOPLUMSAL BARIŞ OLMAZ”
Koçak, hukukun tarafsızlığına yönelik endişelerin derinleştiğini, adalet sisteminin bireyler arasında eşit işlemediğini vurguladı:
“Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı, yargı kararlarının siyasi yaklaşımlarla çeliştiği bir ortamda, hukuk devleti ilkesinden söz etmek mümkün değildir. Adaletin yalnızca belli çevreler için işlediği algısı, toplumsal barışı zedeleyen en büyük risklerden biridir.”
“GENÇLER GELECEĞİ YURTDIŞINDA ARIYOR”
Ekonomik krizin ve hukuksuzluk algısının genç kuşaklar üzerinde yarattığı baskıya da değinen Koçak, beyin göçünün hızlandığını ifade etti:
“Üniversite mezunları iş bulamıyor. Gençler geleceklerini Türkiye’de değil, yurt dışında inşa etmek istiyor. Bu durum yalnızca bireysel tercihler değil, yönetimsel zaafların doğrudan sonucudur.”
Koçak, yeni anayasa tartışmalarına da değinerek, anayasal güvenin ancak uygulamayla sağlanabileceğini belirtti:
“Yeni anayasa söylemi, hukuki meşruiyet zemini oluşturmadığı sürece yalnızca gündem değiştirme aracına dönüşür. Mevcut anayasa dahi uygulanmazken, yenisinin işlerliği konusunda toplumun kaygı duyması doğaldır. Bu nedenle önce adaleti kurmak, sonra yeni bir metni tartışmak gerekir.”
“SAADET PARTİSİ YAPICI VE İLKELİ MUHALEFETİN ADRESİDİR”
Koçak açıklamasının sonunda, Saadet Partisi’nin iktidarın eksiklerini yalnızca eleştirmekle kalmayıp alternatif çözüm önerileriyle halkın karşısına çıktığını ifade etti:
“Biz, halkın sesi olmayan değil, halkla birlikte konuşan bir partiyiz. Adalet, ekonomi, dış politika gibi tüm alanlarda çözüm odaklı, yapıcı ve ilkesel bir çizgi izlemeye devam edeceğiz. Türkiye’nin ihtiyacı olan şey polemik değil; dürüstlük, ehliyet ve vicdandır.”