|
Tweet |
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Korgan İlçe Başkanı Turhan Ateş, Ordu’nun doğal güzelliklerinden Perşembe Yaylası ve Çoban Tepesi çevresinde yürütülen maden arama faaliyetlerine karşı verdikleri mücadeleyi anlatırken, “Orada yalnızca toprağı değil, geleceğimizi savunduk. Çadır kurduk, ateş yaktık, binlerce insanla birlikte direndik. Ama iktidar maden şirketlerinden yana tavır aldı” diyerek yaşanan doğa katliamına sert tepki gösterdi.
MENDERESLERİ YOK EDECEKLER, TURİZMİ KURUTACAKLAR
Ateş, maden arama çalışmalarıyla yalnızca doğanın değil, turizmin de hedef alındığını belirterek, “Perşembe Yaylası ile Aybastı arasında yer alan Menderesler, bu ülkenin doğal mirasıdır. Sondaj çalışmaları, bu eşsiz tabiat varlıklarını tehdit ediyor. O menderesler yok olursa, yalnızca bir manzara kaybolmayacak; canlılar, su kaynakları, yerel ekonomi ve bölge halkının umudu da yok olacak” dedi.
GECE GÜNDÜZ ÇADIRDA DİRENİLDİ, HALK SAHİP ÇIKTI
CHP’li Başkan Turhan Ateş, Çoban Tepesi’nde başlayan maden arama girişimine karşı çevre dernekleri, köylüler ve partililerle birlikte yoğun bir direniş gösterdiklerini anlattı:
“Eylem yaptığımız yer Aybastı sınırında, Perşembe Yaylası’na çok yakın, doğa harikası bir alan. Hiçbir yasal belge olmadan sondaj yapmaya kalktılar. Biz o alanda direniş çadırı kurduk. Günlerce orada kaldık. Gece ateş yaktık, gündüz köylülerle birlikte alanı savunduk. Sonunda halkın gücüyle orayı terk etmek zorunda kaldılar. Ama arkalarında delik deşik edilmiş bir doğa, kırılmış ağaçlar ve kirletilmiş su kaynakları bıraktılar.”
YASAL BELGE YOK, DENETİM YOK, AMA RANT VAR!
Ateş, maden şirketlerinin hukuksuz biçimde faaliyet yürüttüğüne dikkat çekerek, “O bölgede faaliyet gösteren ekiplerin hiçbir evrakı yoktu. Jandarma dahi tutanak tuttu. Ama kaymakamlık, ‘Evraklar bizde’ diyerek şirketi korudu. Bu çarpıklık sistemli bir doğa düşmanlığının göstergesidir. Şirketler değil halk denetleniyor, doğa değil rant korunuyor” dedi.
“GELECEK NESİLLERE YAŞANABİLİR BİR ORDU BIRAKMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR”
CHP Korgan İlçe Başkanı Ateş, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Yok edilen her ağaçta, her mendereste sadece doğa değil; çocuklarımızın nefesi, geleceğimizin umudu saklıdır. Biz bu toprakları, bu suyu, bu havayı sonuna kadar savunacağız. Direnişten asla vazgeçmeyeceğiz. Bu yağma düzeni sona erene kadar, Perşembe Yaylası’nda, Çoban Tepesinde, Tatarcık’ta halkın sesi olmaya devam edeceğiz.”
