|
Tweet |
“Anayasa, Geçici İktidarlar İçin Değil, Kalıcı Hukuk Düzeni İçin Hazırlanmalıdır”
Mevcut anayasanın darbe döneminin bir ürünü olduğunu belirten Mahmut Özer,
anayasa değişikliğine karşı olmadıklarını; ancak yöntemin ve amacın belirleyici olduğunu ifade etti:
“Türkiye’nin daha sivil, daha katılımcı ve daha adil bir anayasal düzene geçmesi gereklidir. Ancak bu süreç, mevcut siyasi aktörlerin görev süresini uzatmaya veya yeniden adaylık tartışmalarına zemin oluşturmaya yönelik bir çabaya dönüşmemelidir. Yeni anayasa, toplumun tüm kesimlerinin üzerinde uzlaştığı, evrensel hukuk normlarını gözeten bir metin olmalıdır.”
“İnfaz Konusu, Meclis Dışında Değil, Yasama Süreci İçinde Ele Alınmalıdır”
İnfaz düzenlemesine ilişkin tartışmaların Meclis’te henüz resmi olarak gündeme gelmeden basında geniş şekilde yer almasını eleştiren Özer, sürecin yasama usulüne uygun işletilmesi gerektiğini ifade etti:
“Henüz TBMM’ye sunulmamış bir taslağın, kamuoyunda yönlendirmeye açık şekilde tartışılması doğru bir yöntem değildir. Meclis iradesi dışında sürdürülen bu tarz süreçler, hem toplumsal güvensizlik yaratmakta hem de hukuki ciddiyeti zedelemektedir. Yasalar, medya yoluyla değil; anayasal mekanizmalar içinde hazırlanmalıdır.”
Ceza infaz sisteminde yapılacak düzenlemelere ilişkin insani hassasiyetlere dikkat çeken Özer, kamu güvenliğini ilgilendiren suçlar açısından daha dikkatli bir değerlendirme gerektiğini belirtti:
“Ağır hastalık, yaşlılık, hamilelik gibi özel durumu olan hükümlüler için insani değerlendirmeler yapılabilir. Ancak suçun niteliği, kamu vicdanı ve toplumsal denge gözetilmeden hazırlanan geniş kapsamlı düzenlemeler, toplumda adalet duygusunu zedeler. Bu nedenle infaz konusuna yaklaşım, hem insani hem hukuki ölçütlerle dengelenmelidir.”
“Yeniden Refah Partisi İlkesel Bir Duruşun Temsilcisidir”
Açıklamasının sonunda partisinin yaklaşımını özetleyen Mahmut Özer, anayasa ve infaz gibi konuların popülist söylemlerle değil, ilkesel bir bakışla değerlendirilmesi gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Yeniden Refah Partisi olarak, toplumun temel sorunlarına çözüm üretmek amacıyla yapılacak her düzenlemeye açığız. Ancak kişiye özel düzenlemelere, siyasi avantaj arayışlarına ya da kamu vicdanını zedeleyecek adımlara karşı duruşumuz nettir. Bizim önceliğimiz; adaletin tesisi, hukuk devletinin güçlendirilmesi ve toplumsal huzurun korunmasıdır.”
