|
Tweet |
“Bugün kamuoyuna bir çözüm süreci daha gündeme getiriliyor. Ancak toplumun hafızası tazedir. 1999’dan bu yana benzer süreçler yaşandı ve milletin güveni defalarca sarsıldı. Şimdi yeniden soruyoruz: Ne değişti? Bu kararın siyasi gerekçeleri nedir? Ve bu adım millet adına mı atılıyor, yoksa belli çevrelerin talepleri doğrultusunda mı şekilleniyor?”
“EKONOMİK SIKINTILAR, MİLLETİN DEĞERLERİ ÜZERİNDEN PAZARLIK GEREKÇESİ OLAMAZ”
Baydar, yaşanan ekonomik zorlukların, güvenlik ve toplumsal barış politikalarının gizli biçimde yürütülmesine gerekçe yapılamayacağını belirtti:
“Ekonomik baskı, toplumsal iradenin yerine geçemez. Şanlıurfa halkı, bu ülkenin hem sınır boylarında hem de vicdan hatlarında bedel ödemiştir. Barışın adı güzel olabilir ama içeriği belirsizse, bu millet buna onay vermez.”
“ŞANLIURFA, KARDEŞLİĞİN DE, ŞEHİTLİĞİN DE YÜKÜNÜ TAŞIMIŞ BİR ŞEHİRDİR”
Metin Baydar, Şanlıurfa’nın Türkiye’nin en kadim şehirlerinden biri olarak hem Türkler hem de Kürtler için ortak yaşam tecrübesi sunduğunu hatırlatarak, birlik söyleminin arkasında samimiyet ve adalet olması gerektiğini belirtti:
“Bu topraklar; farklı kimliklerin bir arada yaşadığı, şehitler vermiş ama kardeşlikten vazgeçmemiş bir şehir kültürüne sahiptir. Urfa halkı, barışın sözle değil; hesap verilebilirlikle, milletin sesiyle, ortak akılla inşa edilmesini ister. Gizli ajandalarla değil, açık referandumla yürünecek bir yol, gerçek bir barış zemini sağlar.”
“REFERANDUM, MİLLETİN KARARINI AÇIK BİÇİMDE GÖRÜNÜR KILMANIN YOLUDUR”
Baydar, açıklamasını referandum çağrısıyla tamamladı:
“Anahtar Parti olarak bizler, barış kelimesine değil; barış adına yürütülen yönteme odaklanıyoruz. Milletin katılımı olmadan atılan adımlar, siyasi manevra olmaktan öteye geçemez. Referandum, milletin ne düşündüğünü ölçmenin, toplumsal rızayı tesis etmenin en sağlıklı yoludur. Şanlıurfa olarak bu sürecin takipçisiyiz. Bedel milletinse, söz de milletindir.”
