![]() |
Tweet |
Mustafa Üstün, iş dünyasının sahada hissettiği maliyet baskısıyla açıklanan resmi enflasyon oranları arasında büyük bir kopukluk olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Üretici fiyatlarında artış, ithalat girdilerindeki kur baskısı ve iç pazarda azalan talep, reel sektörü ciddi biçimde zorluyor. Ancak kamuoyuna sunulan enflasyon rakamları bu baskıyı görünmez kılıyor. Ekonomide güveni inşa etmek için ilk adım, rakamları değil gerçekleri esas almak olmalıdır.”
“İşletmeler Günü Kurtarmaya Değil, Geleceği Kurgulamaya Odaklanmalı”
Üstün, sanayi, ihracat ve ticaret alanlarında sürdürülebilir büyümenin ancak yapısal reformlarla mümkün olabileceğini belirtti:
“Döviz kuruna bağlı maliyet artışları, öngörülemez vergi politikaları ve daralan kredi hacmi karşısında işletmeler sürekli savunmada kalıyor. Oysa iş dünyasının ihtiyacı kısa vadeli teşvikler değil, uzun vadeli bir vizyon ve öngörülebilirliktir. Planlı ekonomi, rekabetçi üretim ve uluslararası güven, büyümenin temel taşıdır.”
“Yatırım Ortamı Güçlendirilmeden Ekonomik Kalkınma Sağlanamaz”
Mustafa Üstün, yatırımların durma noktasına geldiği bir dönemde özel sektörün desteklenmesi gerektiğini ifade ederek şu uyarılarda bulundu:
“İş dünyasının karar alma mekanizmalarında uzun vadeli yatırım yapabilmesi için hukuk güvenliği, sabit vergi politikası ve etkin teşvik sistemi gereklidir. İstikrarsızlık yatırımın, yatırımın olmaması da kalkınmanın önündeki en büyük engeldir. Bu bilinçle iş dünyasına düşen sorumluluk, sadece üretmek değil; aynı zamanda ülke vizyonuna katkı sunmaktır.”
“İstikrar ve Şeffaflık, Türkiye’nin Geleceğini Belirleyecektir”
Açıklamasının sonunda, iş dünyasının sadece kâr odaklı değil, aynı zamanda toplumsal fayda odaklı hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Üstün, şu ifadelerle mesajını tamamladı:
“Dizayn 35 olarak bizler, tüm zorluklara rağmen üretmeye, ihraç etmeye, istihdam sağlamaya devam ediyoruz. Ancak iş dünyasının yükünü azaltacak, üretim gücünü artıracak bir ekonomi politikası şarttır. Türkiye’nin kalkınması, rakamlardan çok güven, liyakat ve kurumsallıkla mümkün olacaktır. Gerçekleri görmekten ve çözüm üretmekten kaçınmadan ilerlemek zorundayız.”