![]() |
Tweet |
Mustafa Üstün, özel sektör ile üretici arasındaki ilişkinin aracılar üzerinden değil, doğrudan iş birliğiyle yürütülmesi gerektiğini belirtti. “Bugün üretici maliyet baskısı altında ezilirken, özel sektör ise hammadde krizleriyle karşı karşıya. Bu döngüyü kırmanın yolu, kooperatifleşmiş üretici yapılarıyla doğrudan alım-satım ve yatırım modelleri geliştirmektir” açıklamasında bulundu.
“Üretimden Tüketime Kadar Şeffaflık ve Planlama Şart”
Tarımda fiyat istikrarsızlığı, gıda enflasyonu ve ürün kayıplarının temel nedenlerinden birinin plansızlık ve aracılık sistemleri olduğunu ifade eden Üstün, “Tarladan sofraya kadar uzanan süreç yeniden organize edilmelidir. Bu zincir, denetlenebilir, izlenebilir ve dijital altyapıyla desteklenen kooperatif temelli yapılarla kurulmalıdır” diye konuştu.
Dizayn 35 olarak üretim süreçlerinde sürdürülebilir tarımsal girdilere ihtiyaç duyduklarını belirten Üstün, “Sanayi sektörü de artık üreticinin istikrarına muhtaç. Hammadde arzı ancak kökleşmiş ve desteklenen bir tarımsal üretim sistemiyle sağlanabilir. Bu noktada özel sektör, kooperatifleşmiş yapılarla uzun vadeli anlaşmalar yapmalı, üretici de riskten korunmalıdır” dedi.
“Gençler İçin Köyde Yaşamak Değil, Üretmek Cazip Hale Gelmeli”
Kırsaldaki genç nüfusun üretimden uzaklaşmasının uzun vadede ülkenin gıda geleceğini tehdit ettiğini söyleyen Üstün, “Köyler sadece nostaljik mekânlar değil, üretimin ve kalkınmanın merkezleri olmalı. Gençlere üretim odaklı destek, eğitim ve teknolojik donanım sağlanmalı. Biz iş dünyası olarak bu dönüşümün paydaşı olmaya hazırız” dedi.
“Devlet-Üretici-Özel Sektör Üçgeniyle Yeni Bir Tarım Ekosistemi Kurulmalı”
Mustafa Üstün, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Tarımda sürdürülebilirlik; devletin stratejik vizyonu, üreticinin emeği ve özel sektörün yatırımıyla mümkündür. Bu üçlü sacayağı kurulmadan ne gıda güvenliği sağlanabilir ne de fiyat istikrarı kalıcı olur. Devlet köye dönmeli, üreticiyle birlikte üretim yapmalı; bizler de bu sistemin destekleyicisi olarak sahada yerimizi almalıyız.”