![]() |
Tweet |
MYP Parti Genel Başkanı Remzi Çayır, 2009 yılında meydana gelen ve hala aydınlatılmayan BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun içerisinde bulunduğu helikopter kazasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
15 yıldır kamuoyuna duyurulan Muhsin Yazıcıoğlu davasının aslında Muhsin Yazıcıoğlu’nun öldürülmesi ile davanın olmadığı en son görülmekte olan Kahramanmaraş’taki davanın aslında hırsızlık davası olduğunu ifade eden Çayır, “Türkiye’de bir lider gerçekten ülkücülerin önderi, ülkücülerin geçmişte ocak başkanlığını yapmış ve siyasette büyük bir ağırlığı olan Muhsin Yazıcıoğlu’un öldürülmesi davasında helikopterden alet sökenler, oradaki göstergelerin sökenlerin delil karartmaktan, yok etmekten, davanın seyrini değiştirmekten dava açılması gerekirken, örgütlü bir dava açılması gerekirken mevcut iddianame sahibi savcı tutmuş adi hırsızlık davasından iddianame hazırlamıştır. Oradaki sökülen aletlerin aslında ticari bir meta olduğu anlamı taşıyor. Halbuki hukuktan anlasın, anlamasın normal insanlar bilir ki helikopterden sökülen aletlerin piyasada hiçbir değeri yok. Herhangi bir satılır ve kazanç tarafı yok. Bu sökülen aletler doğrudan olayın olmasını ve seyrini doğrudan gösteriyor. Yok eder, söker bir şekilde delil yok ederseniz bunun karşılığı örgütlü bir davanın seyrini değiştirmek bu davanın delillerini yok etmek üzere iddianame hazırlanır. 15 yıldır görülmekte olan davanın özünde adi bir hırsızlık var içeride bulunan şuanda 15 Temmuz darbesinden dolayı yargılanan astsubay ve subayların içinde olduğu bir kısım insanın yargılandığı adi hırsızlık davası ile karşı karşıyayız. “ dedi.
TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNE KAST EDİLİYOR
En son görülen davanın sadece iki dakika sürdüğünü söyleyen Çayır, “Dosyanın tamamı olgunlaşmış sona ermiş vaziyette bütün deliller toplanmış durumda peki neden bir türlü sona erdirilmiyor kamuoyunu yanıltmak ve algı oluşturmak istiyorlar. Sanki Muhsin Yazıcıoğlu’nun öldürülmesi davası görülüyormuş gibi kamuoyuna bilgi aktarımı söz konusu bu bir yalandır. Bu bir aldatmacadır. Görünen dava adi hırsızlık davasıdır. İpin koptuğu, işin başka yere gitmesini püf noktası burasıdır. Delil karartmaktan açmayıp, hırsızlıktan açtığınızda aslında davanın kapatılması demektir. Davanın adi hırsızlıktan açılması aslında suikast davasının derdest edilmesi rafa kaldırılmasıdır. Faili meçhul dosyasına bir dosya daha eklenmesidir. Türkiye’nin geleceğine kast edilmesidir. “diye konuştu.