|
Tweet |
Delibaş, Safranbolu’nun coğrafi işaretli ürünleri, zanaat kültürü ve tarıma elverişli doğasıyla yalnızca bir turizm markası değil, aynı zamanda yerel üretim üssü olabileceğini belirtti. “Safranbolu üzümü, ceviz, aromatik bitkiler gibi ürünler, kooperatifler aracılığıyla hem katma değerli ürüne hem de ihracat fırsatına dönüşebilir. Devlet bu dönüşümde üreticinin ortağı olmalıdır” dedi.
“Gelirin %90’ı Aracıda Kalıyor, Üretici Ayakta Kalmakta Zorlanıyor”
Türkiye genelinde olduğu gibi Safranbolu’da da üreticinin emeğini aracılara kaptırdığını belirten Delibaş, “2,5 milyon üretici alın teri dökerken, kazancın büyük bölümü yalnızca 50 bin aracı ve büyük işletme tarafından paylaşılıyor. Bu yapının değişmesi için devlet, doğrudan üretime katılmalı; maliyetleri azaltmalı, geliri adil şekilde dağıtmalıdır” ifadelerini kullandı.
Delibaş, özellikle gıda işleme ve ambalaj sanayisinin kırsaldaki üretimle buluşturulması gerektiğini ifade ederek, “Kooperatifler sayesinde üretici, malını değerinde satar; sanayici sabit fiyattan ve kaliteli ham maddeye ulaşır. Safranbolu gibi ilçelerde bu model, hem kırsalı hem yerel ekonomiyi güçlendirir” dedi.
“Gençlerimiz Köyde Gelecek Görmeli, Göç Zorunluluk Olmamalı”
Safranbolu’nun genç nüfusunu üretime dâhil etmenin önemine değinen Delibaş, “Gençlerimize kırsalda sadece yaşam değil, girişim fırsatları sunmalıyız. Tarım liseleri, dijital üretim atölyeleri ve yerel teşvik mekanizmaları ile köy yeniden cazip hâle gelmelidir. Devlet bu süreci yönetmeli, sivil toplum desteklemelidir” dedi.
“Kooperatifler Şeffaf, Hesap Verebilir ve Üretici Merkezli Olmalı”
Kooperatiflerin sadece ekonomik değil, sosyal adalet aracı olduğunu ifade eden Delibaş, “Bu yapılar devlet denetiminde, üretici temelli ve tamamen şeffaf biçimde işletilmelidir. Gübre, ilaç ve sulama gibi tüm girdiler kayıt altına alınmalı; ürün izlenebilir olmalı. Bu hem tüketiciyi korur hem üreticiyi ayakta tutar” açıklamasında bulundu.
Anahtar Parti Safranbolu İlçe Başkanı Nebi Delibaş, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Safranbolu’nun geçmişi koruma ile anılıyor ama geleceği üretimle kurulmalı. Devlet köye dönmeli, üreticiyle birlikte üretim başlamalıdır. Bu hem kültürün devamı, hem ekonomik bağımsızlığın anahtarıdır. Safranbolu, hem tarihî kimliği hem üretim gücüyle Türkiye’ye örnek olabilir.”
