![]() |
Tweet |
“Engelli vatandaşlarımızın karşı karşıya kaldığı sorunlar, bireysel durumlarının değil, toplumsal sistemin yetersizliğinin sonucudur. Asıl engel, görmeyen gözlerde, duymayan kulaklarda ve sessiz kalan yönetim anlayışındadır.”
“ENGELLİ POLİTİKALARI BİR SEÇENEK DEĞİL, DEVLET AKLININ GEREĞİDİR”
Coşkuner, engellilik alanında yürütülen kamu politikalarının günü kurtaran söylemlerden ibaret olmaması gerektiğini belirterek, her bireyin onurlu, bağımsız ve erişilebilir bir yaşam sürmesinin devletin asli görevi olduğunu ifade etti.
“Engelli bireylerin sosyal yardım nesnesi değil, hak sahibi yurttaşlar olduğunu kavrayamayan bir siyaset dili, toplumsal barışı da kapsayıcılığı da sağlayamaz. Sürdürülebilir refah, eşitlik temelinde inşa edilir.”
“EĞİTİMDE VE TEKNOLOJİDE ADALETSİZLİK DERİNLEŞİYOR”
DEVA Partisi Aksaray Kurucu İl Başkanı Necati Coşkuner, özellikle uzaktan eğitim süreçlerinde engelli bireylerin ciddi erişim sorunları yaşadığına işaret etti. Dijital içeriklerin erişilebilir hâle getirilmesi, özel eğitim materyallerinin yaygınlaştırılması ve öğretmenlerin bu konuda eğitilmesinin zorunlu olduğunu kaydetti.
“Günümüzün fırsat eşitliği, dijital kapsayıcılıkla doğrudan ilişkilidir. Engelsiz dijital platformlar oluşturulmadan eğitimde adaletten söz edilemez.”
“İŞGÜCÜNE KATILIM BİR SEÇENEK DEĞİL, ZORUNLULUKTUR”
Coşkuner, iş dünyasında engelli bireylere dönük yaklaşımların büyük ölçüde biçimsel kaldığını belirterek, sadece kota uygulamalarıyla değil, liyakate dayalı ve gelişim odaklı politikalarla istihdamın güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
“İstihdam alanlarında fırsat eşitliği sunulmadan, toplumsal eşitlikten bahsetmek imkânsızdır. Engelli bireylerin potansiyeli, yalnızca sosyal hayatın değil, ekonomik kalkınmanın da anahtarıdır.”
“KATILIMCILIK YOKSA HAK GERÇEKLEŞMEZ”
Açıklamasının sonunda, engelli bireylerin yalnızca haklarının teslim edilmesiyle değil, bu hakların hayata geçirilmesinde doğrudan söz sahibi olması gerektiğini vurgulayan Coşkuner, şu ifadeleri kullandı:
“Siyaset, engelli bireylerin yaşam deneyimlerinden öğrenmeden dönüşemez. Karar alma süreçlerine aktif katılımın olmadığı hiçbir sistem, gerçek eşitliği sağlayamaz. Bizler, engellilik konusunu vitrin değil vizyon meselesi olarak görüyoruz.”