![]() |
Tweet |
Son dönemde yürütülen operasyonların hukuk devletinden uzak bir görüntü sergilediğine dikkat çeken Demir, şunları kaydetti:
“Günlerdir süren operasyonlara bakıyoruz; değişmeyen tek şey hedefin kim olduğu. Yine muhalif isimler, yine farklı düşünceler, yine alternatif sesler ön planda. İktidar çevresindeki lüks ve ayrıcalıklı hayatlar ise her zaman koruma kalkanının arkasında kalıyor. Eğer bir ülkede hukuk yalnızca muhalifleri yargılıyor, iktidara yakınları görmezden geliyorsa, orada adalet değil, siyasi hesap görülüyor demektir.”
Ekonomik Sıkıntılar Derinleşirken Gündem Suni Olarak Dağıtılıyor
Ekonomideki çıkmazın artık her haneyi etkilediğini vurgulayan Demir, şöyle devam etti:
“Vatandaşımız evinde et pişiremez, çocuklarına süt alamaz hale geldi. Market raflarında bebek mamasına kilit vuruluyor, peynir almak dahi zorluk haline geldi. Kurban Bayramı arifesinde üretici de tüketici de çaresizlik içinde. Sofrada eksilen lokma konuşulmasın diye sahte gündemlerle toplumun dikkati başka yöne çekiliyor. Asıl konuşulması gereken mutfaktaki yangındır.”
Aynı Oyunun Farklı Perdesi Sahneye Konuluyor
Geçmiş yıllardaki senaryoları hatırlatan Nesimi Demir şu ifadeleri kullandı:
“Daha önce de aynı yöntemlerle halkın gerçek sorunları örtbas edildi. 2017’de yapılan anayasa değişikliği sürecinde de benzer oyunlar oynandı ve bedeli yine vatandaşa yüklendi. Bugün aynı taktik başka başlıklarla tekrarlanıyor. Ancak artık milletimiz bu yöntemleri tanıyor ve manipülasyonlara kapılmıyor.”
Saadet Partisi’nin değişmeyen duruşunu bir kez daha vurgulayan Demir, açıklamasını şu şekilde tamamladı:
“Biz Saadet Partisi olarak kimden gelirse gelsin adaletsizliğe karşıyız. Adalet, gücün elinde şekillenen bir kavram olamaz. Türkiye’nin en büyük meselesi; siyasetin etkisinden arınmış, tarafsız, bağımsız ve milletin tamamının güven duyacağı bir yargı düzenini kurabilmektir. Bu düzen değişecek ve millet günü geldiğinde, bu adaletsizliğin hesabını sandıkta soracaktır.”