![]() |
Tweet |
Demir açıklamasında, “Terörün gölgesinde büyüyen nesillerin yaşadığı acılar hafızalardan silinmemişken, barışa dair atılacak her adım çok daha büyük bir hassasiyet ve sorumlulukla ele alınmalıdır. Kars gibi stratejik ve sınır hattında yer alan şehirlerimiz bu acıların merkezinde kalmış; milletimiz, artık yeni bir başlangıcı fazlasıyla hak etmiştir” ifadelerini kullandı.
“Barış Süreci, ABD ve İsrail Gibi Aktörlerin Gölgesinde Yürüyemez”
Demir, sürecin dış müdahalelere kapalı olması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“ABD'nin bölgedeki siyasi hesapları, İsrail'in güvenlik stratejileri ortadadır. Bu ülkelerin yön verdiği hiçbir süreç halkların yararına sonuçlanmamıştır. Türkiye, kendi geleceğini kendi iradesiyle belirlemelidir. Barışın rotasını dış güçlerin değil, milletin değerleri ve vicdanı çizmelidir.”
“Adalet, Samimiyet ve Katılımcılık Olmadan Güven Tesisi Mümkün Değildir”
Sürecin yalnızca belirli siyasi aktörlerle değil, tüm toplumsal kesimlerin katkısıyla yürütülmesi gerektiğine dikkat çeken Demir, “Barış, yalnızca DEM Parti ile yürütülen görüşmelerle sağlanamaz. Herkesin söz hakkı olduğu, kimsenin dışlanmadığı, açık ve ilkeli bir diyalog zeminine ihtiyaç vardır” dedi.
Demir açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Seçim dönemlerinde kullanılan montaj videolar, ithamlar ve karalama kampanyaları toplumsal hafızada hâlâ tazedir. Gerçek bir barış istiyorsak, önce bu kırılmalarla yüzleşilmeli, ardından helalleşilmelidir. Saadet Partisi olarak biz, milletin faydasına olacak her samimi adımda sorumluluk almaya hazırız.”