|
Tweet |
“Türkiye’nin Yükü Tek Bir Merkezin Omzuna Bırakılamaz”
Türkiye’nin büyüklüğü ve çeşitliliği itibarıyla çok merkezli bir yönetime ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Baraç, “Avrupa’nın en büyük toprakları bizde. En kalabalık nüfus, en geniş tarım alanları yine bizde. Bu denli büyük bir ülkeyi tek bir kişinin kararıyla yönetmeye çalışmak, kriz anlarında felce yol açmaktadır” dedi.
“6 Şubat’ta Talimat Bekleyen Sistem Felç Oldu”
Baraç, 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan büyük depremin ardından geçen ilk 72 saatin, mevcut yönetim anlayışının zaaflarını açıkça ortaya koyduğunu belirtti:
“Deprem felaketinin ardından devlet mekanizması adeta durdu. Talimat beklenmeden hiçbir kamu kurumu harekete geçemedi. Bu, merkezileşmenin nasıl ölümcül sonuçlara yol açabileceğini gözler önüne serdi. Oysa afet gibi anlarda zamanla yarışılır; inisiyatif alabilen yerel yapılara ihtiyaç vardır.”
“Bingöl, Riskin Yüksek Olduğu Bir Coğrafyada Yer Alıyor”
Bingöl’ün de aktif fay hatları üzerinde yer aldığını ve geçmişte büyük depremler yaşadığını hatırlatan Baraç, “Bizim için afet yönetimi bir beka meselesidir. Kaynaklar yerelde kullanılmalı, kriz anında çözüm üretme kabiliyeti yerel yönetimlere bırakılmalıdır. Aksi halde benzer felaketlerde aynı tabloyla karşılaşmak kaçınılmaz olacaktır” ifadelerini kullandı.
“DEVA Partisi, Merkeziyetçiliğe Karşı Yerinden Yönetime İnançla Bağlıdır”
DEVA Partisi'nin yönetişim anlayışının temelinde yetkinin tek elde toplanmadığı, vatandaşın sürece katıldığı ve hesap verebilir kurumların güçlendirildiği bir sistem olduğunu belirten Nihat Baraç, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Türkiye’nin geleceği, çoğulculukta ve yerelden güç alan bir yönetişim modelindedir. Korku iklimiyle değil, güven ve katılımcılıkla yönetilen bir Türkiye için mücadele ediyoruz. DEVA Partisi olarak afetlerden ekonomiye, eğitimden tarıma kadar her alanda çözümün adresi yerel güçtür, ortak akıldır, demokratik iştiraktir.”
