Ömer Aydoğmuş: “İnsan Haklarının Güçlenmesi, Adil Bir Ekonomik Düzenle Mümkündür”

Aydoğmuş, insan haklarının yalnızca hukuki bir çerçeve değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik bir güvenlik alanı olduğunu vurgulayarak, “İnsanca yaşama hakkı; adaletli gelir dağılımı, fırsat eşitliği, güvenli çalışma ortamı ve erişilebilir kamu hizmetleriyle tamamlanır. Bugün vatandaşlarımız ağır bir geçim mücadelesi verirken hazırlanan bütçenin toplumun gerçek ihtiyacına cevap vermemesi, hak ihlallerinin ekonomik boyutunu daha da büyütmektedir” dedi.

Türkiye’nin uzun süredir ekonomik istikrar ve demokratik standartlar konusunda ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu söyleyen Aydoğmuş, bu sürecin hak ve özgürlüklerin kullanımını da daralttığını ifade etti. “Ekonomik güvencesi olmayan birey, ne ifade özgürlüğünü özgürce kullanabilir ne de adalet mekanizmasına eşit şekilde erişebilir. Ekonomik adalet, hak ve özgürlüklerin en önemli tamamlayıcı unsurudur” değerlendirmesinde bulundu.

Aydoğmuş, açıklamasını devletin tüm kurumlarını insan hakları temelinde sorumluluk almaya davet ederek tamamladı:
“Bütçenin yalnızca rakamlardan ibaret olmadığı; toplumsal refahı, gençlerin umudunu, çalışanların hakkını, emeklinin yaşam standardını belirleyen bir toplumsal sözleşme olduğu unutulmamalıdır. Türkiye’nin geleceği; özgürlüklerin güçlendiği, adaletin tesis edildiği, ekonomik refahın hakça paylaşıldığı bir düzenle mümkün olacaktır.”