![]() |
Tweet |
“Gecikme, Yalnızca Zaman Kaybı Değil, Geçim Kaybıdır”
Başkan Mutlutürk, kamu işçilerinin maaş ve sosyal haklarına ilişkin beklentilerinin aylardır cevapsız bırakıldığını vurgulayarak, bu durumun çalışanlar üzerinde hem ekonomik hem psikolojik baskı oluşturduğunu ifade etti.
“Bugün milyonlarca emekçi, enflasyon karşısında korumasız bırakılmışken; onların hakkını teslim etmesi gereken protokolün sümen altı edilmesi kabul edilemez. Geciken her gün, sofradaki ekmeğin küçülmesi anlamına gelir.”
“İstihdam Güvencesi Her Kamu Çalışanının Hakkıdır”
Mutlutürk, özellikle taşerondan kadroya geçen işçilerin yaşadığı yapısal sıkıntıların hâlâ çözülmediğine dikkat çekerek, belediye şirket işçilerinin, yardımcı hizmetlilerin ve mühendis unvanıyla görev yapan personelin ekonomik ve statüsel mağduriyetlerinin görmezden gelindiğini ifade etti.
“Kamu kurumlarında çalışan her bireyin, iş güvencesi ve adil ücret hakkı anayasal teminat altındadır. Ancak bugün bu teminat, pratikte hiçe sayılmakta, liyakat değil geçicilik hâkim kılınmaktadır.”
“TÜİK Verileri ile Gerçekler Arasındaki Uçurum Derinleşiyor”
Recep Mutlutürk, hükümetin ücret artışlarını TÜİK’in resmi enflasyon oranlarına göre belirlemeye çalışmasının kamu vicdanını zedelediğini belirtti. Gerçek hayat pahalılığına karşı bu oranların hiçbir inandırıcılığı kalmadığını vurguladı.
“Pazara çıkan, faturalarını ödeyen her vatandaş biliyor ki açıklanan enflasyon ile yaşanan enflasyon arasında uçurum var. Bu uçurumun bedelini, alın teriyle geçinen insanlar ödüyor.”
“Yeniden Refah, Adaletin Geç Kalmamasını Sağlayacak”
Yeniden Refah Partisi olarak kamuda çalışan herkesin emeğine sahip çıkmayı siyasal bir sorumluluk değil, ahlaki bir görev olarak gördüklerini belirten Mutlutürk, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Kamu Çerçeve Protokolü’nü sürüncemede bırakanlar, sosyal devlete olan inancı aşındırmaktadır. Biz Yeniden Refah Partisi olarak; protokolleri masa başında oyalamayacak, işçinin, memurun, emeklinin hakkını zamanında ve tam olarak teslim edecek bir iradeyi temsil ediyoruz. Çünkü biz, adaletin gecikmesini zulüm sayarız.”