![]() |
Tweet |
“KONTROLSÜZ GÜÇ, ADALETİ DE, TOPRAĞI DA, HAVAYI DA KİRLETİR”
Başkan Ethem Ersöz, Türkiye’nin yönetim sistemindeki yozlaşmayı çevre ve kaynak sömürüsü üzerinden değerlendirdi:
“Bir yanda siyanürle zehirlenen maden ocakları, diğer yanda ormanların ‘proje uygunluğu’ bahanesiyle yok edilmesi… İktidar, nefsiyle hareket ediyor. Oysa bir yöneticinin görevi, hırsla değil, vicdanla karar vermektir.”
“GÜÇLÜ İNSAN DEĞİL, GÜÇLÜ KONTROL MEKANİZMALARI OLMALI”
Ersöz, Başkanlık sisteminin kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırarak denetimsiz bir yönetim modeli yarattığını vurguladı:
“Şu an Sayın Cumhurbaşkanı’nın elinde toplanan yetkiler, başka birinin elinde olsa o da zamanla aynı otoriter yapıya dönüşür. Bu kişisel bir eleştiri değil, insan doğasının sınırlarıdır. Bu yüzden sistemler kişilere değil, kurallara dayanmalı. Kontrolsüz güç, firavunlaşmayı doğurur.”
“KANUNLAR İNSAN YAPAR DİYE DÜŞÜNÜRDÜM, MEĞER İNSANLARI KANUNLAR ŞEKİLLENDİRİYORMUŞ”
Başkan Ersöz, Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarının iki farklı hukuk sistemindeki davranış farkını örnek göstererek, sistemi sorgulamanın önemine dikkat çekti:
“Almanya’da kırmızı ışıkta duran, hız sınırına uyan vatandaş, Kapıkule’den girer girmez kuralsızlığa alışıyor. Aynı insan, aynı bilinç, ama farklı düzen. Çünkü sistem neyi ödüllendiriyorsa insan ona uyum sağlıyor. Bu yüzden mesele birey değil, sistemdir.”
“HIZLI TREN YAPMADAN ÖNCE O ŞEHRE GELECEK NEDENLERİ YARATIN”
Siyasi manipülasyonlara da değinen Ersöz, Temel Karamollaoğlu’nun "hızlı tren göçü hızlandırır" sözünün bağlamından koparılarak çarpıtıldığını belirtti:
“Sayın Genel Başkanımızın dediği şudur: Yatırım, istihdam ve üretim olmayan bir yere hızlı tren yaparsanız, insanlar daha hızlı göç eder. Oysa orada kalmalarını istiyorsanız önce onları oraya bağlayacak sebepleri inşa edin. Fabrika kurun, çiftçiyi destekleyin.”
“BU ÇÜRÜMÜŞ SİSTEMİ DEĞİŞTİRMEK ARTIK AHLAKİ BİR GÖREVDİR”
Başkan Ethem Ersöz, açıklamasının sonunda vicdanlara seslendi:
“86 milyonun %85’i açlıkla boğuşurken, %15’lik bir kesim şatafat içinde yaşıyorsa; bu artık siyasi bir mesele değil, ahlaki bir felakettir. Bir kase çorba herkesin hakkıdır. Toprağı zehirlemeden, havayı kirletmeden, çocuklarımızın geleceğini tüketmeden yeni bir düzen kurmalıyız.”