![]() |
Tweet |
Uzun, artan enflasyonun ve gelir adaletsizliğinin işçi sınıfını derinden etkilediğini vurguladı:
“Asgari ücretin altında yaşamaya çalışan milyonlar var. Maaşlar enflasyona yetişmiyor, geçim umuda dönüşüyor. Her gün zamlanan market rafları, emeğin değil fırsatçılığın büyüdüğü bir düzeni gösteriyor. Bu tablo, sadece ekonomik değil, ahlaki bir çöküştür.”
“Üretenler Kazanmıyor, Kazananlar Üretmiyor”
Sebahattin Uzun, mevcut ekonomik sistemin üretimi değil, rantı büyüttüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Üreten insan kazanmıyor, kazananlar üretmiyor. Bu denklem bozulduğu sürece yoksulluğu bitiremezsiniz. Karabük’ün sanayi mirası, bu ülkenin emeğe dayalı yükselişinin sembolüdür. Ancak o miras bugün, liyakatsiz politikaların gölgesinde unutulmuştur.”
“Yastık Altı Değil, Alın Teri Bu Ülkenin Gerçek Hazinesidir”
Uzun, ekonomi yönetiminin “yastık altı altın” söylemini de eleştirerek, yoksullukla mücadelede üretim ve güvenin esas olduğunu vurguladı:
“Yastık altındaki altın değil, üretim hattındaki alın teri bu ülkenin hazinesidir. Halkın birikimine değil, emeğine sahip çıkın. İnsanların geçinemediği bir ülkede tasarruf çağrısı yapmak, halkla alay etmektir. Ekonominin temeli alın teridir; o da bugün değersizleştirilmiştir.”
“Anahtar Parti, Emekçinin Umudu, Adaletin Sesi Olacak”
Sebahattin Uzun, açıklamasının sonunda Anahtar Parti’nin vizyonunu şu sözlerle özetledi:
“Bizim mücadelemiz, emeğin onurunu koruma mücadelesidir. Anahtar Parti, yoksulluğu yönetmek için değil, ortadan kaldırmak için var. Adil gelir dağılımını sağlamak, emeği koruyan bir ekonomik düzen kurmak bizim asli hedefimizdir. Bu ülke, yeniden üretimle ve adaletle ayağa kalkacaktır. Çünkü biz biliyoruz ki, emeğin olduğu yerde umut da vardır.”