![]() |
Tweet |
“İnfaz Yasası Güncellemeleri Hukuki Sınırlar İçinde Kalmalıdır”
Gömüç, infaz sistemiyle ilgili herhangi bir yasa değişikliğinin, yalnızca ceza indirimi ekseninde değil, toplumsal huzur ve kamu güvenliği odağında ele alınması gerektiğini ifade etti:
“İnfaz düzenlemeleri; kamu düzenini, mağdur haklarını ve hukukun genel ilkelerini zedeleyecek şekilde yapılandırılamaz. Özellikle kamuoyunda infial yaratan suçlara dair bir ayrıma gidilmeden atılacak adımlar, hukuk devletinin zeminini aşındırır. Devletin cezalandırma gücü, keyfiyete değil adalete dayanmalıdır.”
“Anayasa Süreci Milletin Geleceğini Taşıyacak Nitelikte Olmalıdır”
Yeni anayasa tartışmalarına da değinen Taşkın Gömüç, toplumsal uzlaşma olmadan yapılacak her anayasa girişiminin siyasi meşruiyet sorunu doğuracağını ifade etti:
“Anayasa; bir iktidarın siyasi konforu için değil, toplumun tamamının temel hak ve özgürlüklerini güvence altına almak için hazırlanmalıdır. Kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve denge-denetleme mekanizmaları güçlü olmayan hiçbir metin, anayasa olarak kabul edilemez.”
Gömüç, açıklamasının sonunda şu değerlendirmeye yer verdi:
“Devletin gücü, yasa yapma hızından değil, yaptığı yasaların adalet üretme kapasitesinden kaynaklanır. Anahtar Parti olarak, infaz düzenlemelerinde yalnızca insani boyutu değil, kamu güvenliği ve hukuk devleti ilkelerini de önceliyoruz. Aynı şekilde, anayasa çalışmalarında da kapsayıcı, kalıcı ve evrensel değerlere bağlı bir yaklaşımın zorunluluğunu savunuyoruz.”